"Şifacı"



Kitabın Adı: Şifacı
Orijinal Adı: Venetian Contract
Yazarı: Marina Fiorato
Çeviren: Ayhan Ece Şirin
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Türü: Tarihi, Gizem, Tıbbi
Sayfa Sayısı: 442
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Dünyaya hükmeden iki güç…
İmparatorlukta saltanatı elinde tutan bir kadın: Nur Banu Sultan.
Ve ölüm döşeğindeyken ortaya çıkan müthiş bir sır.

1580’ler, Osmanlı İmparatorluğu… Haremdeki kadınları iyileştiren bir şifacı olan Feyra, bir sabah yine her zamanki gibi Topkapı Sarayı’nın yollarını arşınlayıp hareme gittiğinde, sultan Nur Banu’nun hasta olduğunu görür. Başlangıçta bu durumu pek önemsemeyen Feyra, bir süre sonra Nur Banu’nun zehirlendiğini anlar ve Nur Banu’nun son saatlerini rahat geçirmesi için kendisine ilaç verir. Bu esnada Nur Banu Sultan, Feyra’yla yıllardır sakladığı sırrını paylaşır: Feyra, Nur Banu Sultan’ın kızıdır. Son anlarında gerçekleri dile getiren Nur Banu Sultan, ayrıca oğlu Murat’ın Venediklilerle kendisine olan düşmanlığından bahsedip hazırladığı tuzağı anlatır. Feyra’yı uyaran Nur Banu Sultan, kendisine iki büyük devletin kaderini belirleyecek önemli bir görev verir. Hem imparatorluğun hem de Feyra’nın babasının kaderi Feyra’nın ellerindedir artık.

Yorum

Yorumum Spoiler içermez!
Kaptan-ı derya Timurhan Murat’ın kızı Feyra Adalet, Osmanlı sarayında cariyelerden ve Nurbanu Sultan’dan sorumlu bir doktordur. Bir gün onu yetiştiren hocasından Nurbanu Sultan’ın hasta olduğunu öğrenir ve onu muayene etmek için yanına gider. Muayene ederken en son üzüm yiyen Nurbanu Sultan’ın zehirlendiği öğrenen Feyra, ölmek üzere olan Nurbanu’nun  son anlarında yanındadır ve Nurbanu, Feyra’ya daha önceden öğrettiği Venedik diliyle: kendisinin asıl adının Cecilia Baffo olduğunu ve daha önce Venedik’ten feyra’nın babası Timurhan ile kaçtığını, ama kendisine hamileyken II. Selim tarafından alı konularak onun kadını olduğunu, oğlunun Venediklilere tuzak kurduğunu ve Feyra’nın bu tuzağı engellemesini anlattıktan sonra ölür. Bu arada Nurbanu’nun II.Selim’den olan oğlu III.Murat tahtta oturduğu ve Venediklilerden nefret ettiği için Feyra’nın babasını da kullanarak bir gemi hazırlatır ve bu gemiyle birlikte hem Feyra’nın babasını, hem de dört adamını Venedik’e veba salgınını hasta bir adam vasıtasıyla yaymaya çalışır. Üvey kardeşi III.Murat’ın kendisini cariyesi ve gözdesi yapmak istediğini öğrenen Feyra da gizlice Sultan’ın adamlarından kaçarak gemiye saklanır ve Venedik’e doğru yol alır. Yalnız veba zaten Venedik’e yayılmıştır ve çare bulunamamaktadır. Üstelik Feyra’nın babası da vebaya yakalanmıştır.

Yorumumu konudan dolayı sona sakladım. Açıkçası şunu söylemeliyim ki, kitap müthiş bir tarihi dokuya sahip ve yazarın yardımcıları çok iyi çalışmış Osmanlı kültürü, yaşantısı, mimarisi ve tıbbı hakkında. Öyle ki, bir ara ‘yazar Türk mü?’ diye bile düşündüm. Bizim kültürümüzü ve dinimizi ve her şeyi yani o kadar güzel anlatmıştı ki bu kitap. (Bizim yazarlarımız gibi yalan yazmamış veya geçmişimizi kötülememiş.) Bu arada yazarın bu ilk kitabı değilmiş Arkadaş Kitapevi baskısıyla da iki-üç kitabı yayınlanmış daha önceleri.
Kitapta beğenmedim kısımsa, Nurbanu Sultan’ın başka birinden bir çocuğu olması ve II. Selim’in zorla Feyra doğduktan sonra Nurbanu’ya sahip olması. Bunların dışında bir de yayınevi yalanları ve yanlışları var. Kitabın adı: “Şifacı”, ama orijinal adı: “Venedik Sözleşmesi”. (Gerçi adı Venedik Sözleşmesi olsa almazdım herhalde.) Hal böyleyken kitapta pek tedavi olayı göremedik. Yani, biraz atraksiyon bekledim. Hasta iyileşmesi bekledim, ama yok tabiî ki. (Çok az vardı!) Diğer bir unsur arka kapakta “Nurbanu”nun ayrı yazılması. Nurbanu birleşiktir Arkadya Yayınları bilginize. Yani kısacası kitap tarih severler için oldukça güzel ve etkileyici. Tavsiye edilebilir ama, yine de son söz sizin! Şunu da söylemeliyim: Kitap tarihi bir kitap olduğu için dalgasız deniz gibi. Durgun yani...

Puanlama:


"Mucizevi Mandarin"



Kitabın Adı: Mucizevi Mandarin
Yazarı: Aslı Erdoğan
Yayınevi: Everest Yayınları
Türü: Anı, Deneme
Sayfa Sayısı: 142
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Dünya okurlarınca “geleceğe kalacak elli yazar” arasında sayılan Aslı Erdoğan’ın il öykü kitabı: Mucizevi Mandarin. Yalnızca Türkçe’de değil çevrildiği yabancı dillerde de aynı ilgiyi uyandırmış bir kitap. Hoyratlığın karşısında ince ve güçlü bir direnç…



Yorum

Herkese yepyeni beğenmediğim, bunaldığım bir kitap yorumundan daha merhabalar. Aslında o kadar büyük bir hevesle başlamıştım ki anlatamam, ama kitapta beğendiğim birkaç söz ve ilk üç sayfalık giriş bölümü dışında kitap beni kendinden oldukça uzaklaştırdı. Arka kapak yazısında öykü kitabı demesine de bakmayın, çünkü; bildiğiniz deneme türü bir kitap. Ben okurken bazı sözlerin gücünü de hissettiği söylemeliyim yalnız. Alıntı yapmak isterken bile yapamayacağınız şekilde metine kök salmış sözler. Biraz okurken de kızlara yönelik olduğunu hissettim bu kitabın ki bu da yazarın bize kendini unutturamaması yüzünden gerçekleşti. Metinden kopmalıydı bence. Bir diğer unsur yazarın cinselliği bir haz unsuru gibi sürekli yazması ve Türk insanını olabildiğince yerden yere vurmasıydı. Kısası mı? – Bazı kitaplar vardır ki göz alabildiğine kalındır ama, bir çırpıda okunur. Bazı kitaplar vardır ki, ince görünür, gönül coşturur, ama bu kitap gibi içiten içe seni doldurur. Yani ben pek beğenmedim. Bu arada ilk kısım belki öykü sınıfına girer. Nedeninin bir türlü yazılmadığı bir gözü kör veya kör olmak üzere bir kızın hikayesini anlatmakta. Kızımız Türk bu arada!?

Puanlama:

~~Alıntılar~~

"Çocukluğuma ilişkin bir noktanın daha açıklığa kavuşması gerekiyor; o da, daha o zamanlarda bile içimde bir tutam delilik taşıdığım. Şu çileli, bereketli, köhne dünyamızın düş düş kırıklıklarına dayanamayıp da deliliğin acıya dayanıklı avuntusuna sığınanlardan değilim, sonradan görme delilerden yani." (Sayfa 7)

"Bir şehir, ancak içinde sevdiğiniz biri olunca yaşamaya başlar." (Sayfa 9)

"Bir erkek, karşına kurulmuş, sanki sen onun kaburga kemiği bile etmezmişsin gibi bir tavırla, senin hakkında, geçmişin, geleceğin, ne olduğun, ne olamayacağın hakkında ahkam kesmeye kalkışınca onu sakın dinleme. Sana kalçalarının fazla yağlı, göğüslerinin sarkık, gözlerinin daima uykulu olduğunu, kafanın pek hızlı işlemediğini söylüyorsa, edebiyat zevkini bayağı bulup, lisansüstü çalışmana ya da acemiliklerle dolu ilk şiirlerine, bestelerine bıyık altından gülüyorsa anında bırak onu. Hele hele, bir de tutmuş senin asla mutlu olamayacağını ileri sürüyorsa, haddini bilmez bir alçaktır, burnunun üzerine bir yumruk hak etmiştir." (Sayfa 25)

"Kaçmanın ağır cezasıdır sürgün, geçmişini bir kez terk eden, ona bir daha hiç geri dönemez." (Sayfa 71)

"Köşeye sıkıştırılan hayatın çığlığını duyar ve alayla gülümser ölüm. O herkese farklı bir yüzünü gösterir ve yüzü maske gözleri kadar sır doludur." (Sayfa 96)

"İnsan karanlık, dipsiz bir kuyudur. Acısının derinliklerinde boğulur." (Sayfa 97)

"Topraklar, sahip olmak için değil, hatırlanmak içindir." (Sayfa 107 - Don Juan'ın Sözü)

"Gökyüzü yaşayanlarınca, toprak ölülerindir." (Sayfa 107)

" 'İstanbul, yorgun ve alımlı bir kadın,' diye düşündüm, 'onca hor kullanılmış olmasına karşın güzel kalmayı başarmış, kalbi yaralı bir yosma. Değerini hiç bilmeyen erkeklerle yatmış; güzelliğini, her defasında azar azar yitirerek sunmuş onlara ve bğışlamış. Kolayca ele geçirilen ama hiç ulaşılamayan mağrur, benzersiz bir kadın.' "(Sayfa 118)

"Bir insanı gerçekten sevmek, onun tuhaflıklarını, hiç kimsenin, kendisinin bile benimseyemediği, hatta fark etmediği huylarını sevmektir. İnsanların en esaslı yönleri uyumsuzluklarında saklıdır çünkü." (Sayfa 122)

"İnsan anlatacak bir şeyi kalmayınca susmalıdır." (Sayfa 127)


"Kan ve Tuz"



Kitabın Adı: Kan ve Tuz
Orijinal Adı: Blood and Salt
Yazarı: Kim Liggett
Çeviren: Aslı Dağlı
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Türü: Gizem, Romantik, Fantastik, Gerilim
Sayfa Sayısı: 360
Seri Adı: Kan ve Tuz I. Kitap
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
KAN VE TUZ…
Ash Larkin’in annesinin, uzun süredir kaçtığı ruhani halkına geri dönmeden önce ağzından çıkan son kelimelerdi. Annesini arayan Ash’in yolu Quivira’ya düştüğünde, zamanın ötesindeki bu kasabada uğursuz ve kadim bir şeylerin varlığı onu tutsak etmişti.
Ash bir yandan, atalarından kalan, kavuşamayan aşıklar ve ölümle, simyayla ve ölümsüzlükle bezenmiş anılarla başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da sırlarla dolu ve kan bağıyla yasaklanmış Dane’den uzak durmaya uğraşıyordu.
Bu esnada Quivira halkı 500 yıldır süregelen bir törene hazırlanırken, Ash sadece annesini kurtarmak için değil kendisi için de savaşmak ve çok geç olmadan Quivira hakkındaki gerçekleri ortaya çıkarmak zorundaydı. Tamamen kan ve tuzla sarmalanmadan önce.
Yorum

Kan ve Tuz… Kan ve Tuz…
Bu kitap için gerçekten tuhaf duygular besliyorum. Beğendim mi? –Kesinlikle, ama “Voav!” diyecek kadar değil. Nefret mi ettim? – Belki biraz. Yani konu olarak güzel ama işleyiş olarak, fazla whatpadimsi, yani gençlere yönelikti ve fazlasıyla Percy Jackson serisine ve melez kampına benziyordu. Yalnız sıkılmadan okudum ve oldukça akıcı buldum diyebilirim. Bir diğer unsurda kitap seriymiş ve keşke başlamasaydım dedim. Zira, bir seriyi sevsem de, sevmesem de devam etme huyum var. Elimde yarım kalmış serileri tamamlarken belki de bu kitabın karakterlerini unutacağım. Neyse, kitap konusuna gelelim.
Ashlyn (Ash), annesi ve kardeşi Rhys ile inişli-çıkışlı bir hayat yaşamaktadır. Annesinin bazı sırları vardır ve bu sırlarını hiçte açmaya gönüllü değildir. Kendisi ise sürekli olarak asılmış kız hayaletleri görmektedir. Bir gün Ash, rüyasında bir kadının (Katia) hem kendi, hem de Ash’in elini kesip kanlarını birbirine değdirerek karıştırdığı görür. Ardından siyah bir kurdele kadından uçarak boynuna dolaşır ve fiyonk şeklini alır. O günden sonra Ash hem karakter olarak, hem görünüş olarak biraz değişir ve kafasında sesler duymaya başlar. Durumu kapalı bir kutu olan annesine anlattığında ise; annesinin gözleri büyür ve “Bizi buldular!” diyerek masanın üzerine para ve altın külçeleri koyarak hem kendisine, hem de kardeşine pasaportlarını vererek dokuzuncu kattan aşağı atlar. Yalnız ölmemiştir ve eski, kaçtığı kabilesine dönmüştür. Kendilerini güvende hissetmeyen iki kardeş annelerini bulmak üzere, eski kabileye yolculuk yapıp, kabilenin sırlarını öğrenmeye ve annelerini yeniden bulmaya çalışarak gerçeği de bulacaklarına inanırlar.
Puanlama:

~~Alıntılar~~

"Kimi zaman son bir bakış insanın zihninde cevaptan çok soru doğurur." (Sayfa 110)
"Korkmak iyidir. Yaşamak için hala bir nedenin olduğu anlamına gelir." (Sayfa 115)
" 'Sonsuza dek yaşamak ister miydin?' diye sordu Carter.
'Hayır,' dedim terettür etmeden. 'Bana verilen kısa yaşamla baş etmeye çalışırken bile yeterince sorunum var.'" (Sayfa 203) (Kız benim kafadan. bide adamlar ölümsüzlük isterler. Hıh...)
"Hepimiz kanımızda hem iyiliği hem de kötülüğü taşırız. Kanımızla ne yapacağımız ise bize kalmıştır." (Sayfa 214)
"Atılan her büyük adımın taşlarını kurbanlar dizer." (Sayfa 266)


"Tepki"



Kitabın Adı: Tepki
Orijinal Adı: Firestarter
Yazarı: Stephen King
Çeviren: Füsun Doruker
Yayınevi: Altın Kitaplar Yayınları
Türü: Gizem, Korku, Gerilim
Sayfa Sayısı: 398
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
MASUMİYET VE GÜZELLİK, KÖTÜLÜK VE DEHŞETİ ATEŞLEYİNCE, GENÇ KIZ İÇİNDE GELİŞEN KORKUNÇ GÜCÜN ETKİSİYLE ÇILGINLIK ALAMETLERİ SERGİLEMEYE BAŞLAR…

Andy McGee ve Vicky Tomlinson 1969 yılında gizli bir örgütün piyasaya sürmek istediği bir ilacın ilk denemelerine katılmışlardı. Bir yıl sonra evlendiler ve küçük kızları Charlie doğdu. Charlie üç yaşındayken, bakışları ile oyuncak ayısını tutuşturdu.
Charlie sekiz yaşına gelince duygularını kontrol altına almayı öğrendi. Artık istediği zaman yangın çıkarabiliyordu.
Ama gizli örgüt, bu “büyük etkili, küçük silahı” kullanmayı planlıyordu.
Yorum

Yepyeni bir kitap yorumundan daha MERHABALAR. Bugün sizlere hayatım boyunca okumuş olduğum ikinci Stephen King kitabını yorumlayacağım. (Birincisi, “Carrie-Günah Tohumu”) Dediğim gibi bu benim ikinci Stephen King romanı ve bu kitap ile gerçekten Stephen King kitapları okumanın bir yaşı olduğunu öğrendim. Zira, iki yıl önce bu kitabın ilk iki – üç bölümünü okumuş ve sıkılmıştım, (Hem de feci halde.) ama şimdi, bu kitap ile Stephen King’e aşık oldum ve tüm kitaplarını alıp okumak istiyorum. Deli gibi istiyorum. Konusuna biraz değinecek olursak (Korkmadan okuyabilirsiniz kitapseverler):
Andrew (Andy) ve Virtoria (Vicky), iki üniversite öğrencisidir. Andy, paraya ihtiyacı olduğu için ve Vicky kendi isteğiyle, 200 dolar ödül verilen bir ilaç deneyine katılır üniversitede. Bu deneyin amacı biraz farklıdır. Bu deney sonucunda Andy, beyniyle insanların fikrini değiştirebilmektedir, ama bunu yaparken de şiddetli baş ağrıları çekmektedir. Vicky ise; küçük birkaç nesneyi hareket ettirebilmektedir. O günden sonra araları iyi olan bu ikili birbirinden hoşlanır ve evlenirler. Bu evliliklerinden alevler yaratıp, yangınlar çıkarabilen Charlie dünyaya gelir, ama bu durum ilk deneyi gerçekleştiren ve kendilerine Dükkan diyen devlet örgütünün ilgini çeker ve Charlie’yi delicesine isterler. Öyle ki, bu uğurda Vicky’i de öldürürler. Kızıyla yalnız kalan Andy, şimdi kızını delice kurtarmaya çalışacak ve bu uğurda gücünü kullanmaktan çekinmeyecektir.

Alın, okuyun, okutun!
Puanlama:

~Alıntılar~

"Ömür kısa, acılar uzundur. Hepimiz bu dünyaya birbirimize yardım etmek için geldik." (Sayfa 55)
"Bazen bilmediklerin bildiklerinden daha iyidir." (Sayfa 97)
"Tanrı bir insanın yeminini bozmaya zorlamayı çok sever. Böylece kurallarına direnmeyi ve kendini kontrol etmeyi öğretir." (Sayfa 185)
"Yeterince uzun bir manivella dünyayı yerinden oynatabilir." (Sayfa 198 - Arşimet'in Sözü)
"Görmek istemeyenler kadar kimse kör değildir." (Sayfa 249)
"Bazen yasalar ancak onları yürütenler kadar iyidir." (Sayfa 386)


"Kapital [Manga] #1 - #2"



Kitabın Adı: Kapital Manga
Orijinal Adı: Zoku Şihon-ron
Yazarı: Karl Marx, Friendrich Engels (II. Kitap)
Çeviren: H. Can Erkin
Yayınevi: Yordam Kitap Yayınları
Türü: Politika, Dram, Yaşantı, Sömürge
Sayfa Sayısı: I. Kitap (192 Sayfa), II. Kitap (192 Sayfa)
Seri Adı: Kapital Manga Serisi I. ve II. Kitap
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak I. Kitap
Bu kitapta, bilimsel sosyalizmin kurucusu Karl Marx'ın başyapıtı Kapital, manga (Japonlara has çizgi roman) formunda öyküleştiriliyor. Kapital'in özü ve temel kavramları, bir peynir fabrikasındaki üretim süreçleri etrafında gelişen çarpıcı bir öyküyle iç içe anlatılıyor ve böylece genellikle göz korkutan bir eser olarak görülen Kapital çok geniş bir okur kitlesinin ilgi odağı haline geliyor.

Dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan bu çalışmanın özgün basımı Aralık 2008'de Japon yayınevi East Press tarafından gerçekleştirildi. İçeriği ve kurgusu kadar görselliğiyle de ilgi çeken eserin yayını dünya çapında büyük yankılar yarattı, satış rakamı kısa sürede 100 bini geçti. Japonca aslından özenli bir çeviriyle Türkçeye kazandırılan kitapla Kapital'in teorik özü ve kavramları rahat okunur bir tarzda okurların dikkatine sunuluyor.

Kapital Manga, zevkli bir okuma vaat ediyor: Hem Kapital'in pasajları içinde gezinirken aylarını tüketmiş olanlar için, hem Kapital'i okuma hayalini hayata geçirememiş okurlar için... Hem Kapital'in en temel kavramlarıyla tanışmak isteyen gençler için, hem de genç-yaşlı çizgi roman ve manga tutkunları için...

Yorum

Karl Marx’ın dünyaca ünlü eseri bu sefer özetlenmiş manga versiyonuyla kapılarını aralayıp size göz kırpıyor. Kapital dünyada ezenler ve ezilenler her zaman olduğu gibi vardır. Haftada bir gün çarşıya uğrayıp babasının yaptığı peynirleri satan Robin’de artık zengin olmak istemektedir ve ezilen olmaktan sıkılmıştır. Tam da bu sırada, karşısına Daniel diye bir adam çıkar ve kendisine sermaye vermeyi teklif ederek bir peynir fabrikası kurmasını teklif eder. Tabi Robin bu teklifi babasının tüm karşı çıkışlarına karşı kabul edecek ve kısa sürede ezenler tarafına geçiş yapacaktır.

Puanlama:


Tanıtım Bülteni / Arka Kapak II. Kitap
Bu ikinci ciltle tamamlanan Kapital Manga, bilimsel sosyalizmin kurucusu Karl Marx'ın başyapıtı Kapital'i manga (Japonlara has çizgi roman) formunda öyküleştiriyor. Kapital'in özü ve temel kavramları, bir peynir fabrikasındaki üretim süreçleri etrafında gelişen çarpıcı bir öyküyle iç içe anlatılıyor ve böylece genellikle göz korkutan bir eser olarak görülen Kapital çok geniş bir okuyucu kitlesinin ilgi odağı haline geliyor.

Dünyada bir ilk olma özelliği taşıyan bu çalışmanın özgün basımı Japon yayınevi East Press tarafından gerçekleştirildi. İçeriği ve kurgusu kadar görselliğiyle de öne çıkan eserin yayını dünya çapında büyük yankılar yarattı. Eserin Ekim 2009'da Türkçeye kazandırılan ilk cildi, Japonya'da olduğu gibi Türkiye'de de ilgiyle karşılandı.

Kapital Manga'nın ikinci cildinde, Marx'ın ölümünden sonra Kapital'in ikinci ve üçüncü ciltlerini yayına hazırlamış olan Friedrich Engels, anlatıcı olarak çıkar okur karşısına. Engels, meta, para, kullanım ve değişim değeri, değişmeyen ve değişen sermaye, artık değer gibi kavramları tanımlayarak sömürünün nasıl gerçekleştiğini, kapitalist üretim sürecinin nasıl kaçınılmaz olarak bunalımlara yol açtığını, peynir fabrikası örneği üzerinden çarpıcı ve anlaşılır bir dille özetler.

Bu arada kahramanlarımız Robin ve Daniel, işlerini büyütmenin keyfini yaşamaktadırlar. Piyasaya sundukları yeni peynir çeşidi çok tutulur, satışlar artar. Patlayan talebi karşılamak için krediler alınır, fabrikanın kapasitesi artırılıp makineleri yenilenir... Her şeyin tıkırında gittiği sanılırken, genç fabrika sahipleri, kendilerini bunalımın ortasında bulurlar. Gerisi çok tanıdıktır: Kapanan fabrikalar, kapı dışarı edilen işçiler, batık bankalar... Günümüz dünyasının gerçekleri, bizim hikâyemiz!

Kapital Manga, zevkli bir okuma vaat ediyor: Hem Kapital'in pasajları içinde gezinirken aylarını tüketmiş olanlar için, hem Kapital'i okuma hayalini hayata geçirememiş okuyucular için... Hem Kapital'in en temel kavramlarıyla tanışmak isteyen gençler için, hem de genç-yaşlı çizgi roman ve manga tutkunları için...

Yorum

Karl Marx’ın ölümünden sonra Karl Marx’ın notlarıyla yazılan “Kapital” in 2. ve 3. cildinin mangası olan bu kitapta, bolca 2. ve 3. cildi yazan Friendrich Engels’ı görmekteyiz. Hikayemiz daha bilimsel terimler yüklü ve daha politik olduğu için biraz sıkıcı, ama yinede ilk hikayeye devam edilmekte. Peynir fabrikası sanayileşmeyle beraber büyümüştür. Bu büyümeyle birlikte insan gücünün yerini alan makineler halkı işsizliğe ve haliyle açlığa sürüklemiştir. Halk gitgide hırsızlığa yönelmiş ve ellerinde para olmadığı içinde boğazından daha kısmaya başlamıştır. Hal böyle olunca büyük fabrikalar da borçlanmaya ve batmaya mahkum olmuştur.
Açıkçası ilk cilt daha bir güzeldi.
Puanlama:


Yeni Bir Kitap Alışverişi [Manga]

 
Mangaların boş olduğunu düşünüyorsanız; düşünmeyin. Bir çok kişi bilmez, ama benim Türkiye'de yayınlanan kitaplarını koleksiyon yapmaya çalıştığım bir manga topluluğu, serisi var. Aslında dünyada çokça okunan, kült olmuş kitapların manga versiyonu. Manga olarak tasarlanmış olduğu için okuması da oldukça kolay. Tokyo'daki East Press yayıncılık tarafından hazırlanan ve ülkemize de Yordam Kitap yayınları çevirisiyle yayınlanan bu kitaplara sizde bir göz atın derim. Koleksiyonunu yaptığım bu manga topluluğunun bende olmayan iki kitabını dün D&R rafında görür görmez aldım. Aslında bu kitaplar 2 ciltlik hazırlanmış olan "Kapital"in manga versiyonunu. Üstelik kitabın tanesi 12₺ idi.
 
Elimde olan diğer manga kitapları ise şöyle;

 -Yengeç Gemisi (Takici Kobayaşi) Yorumu için Tık... Tık...
-Türlerin Kökeni (Charles Darwin) Yorumu için Tık... Tık...
-İlahi Komedya (Dante Alighieri) Yorumu için Tık... Tık...
-Savaş ve Barış (Lev Tolstoy) Yorumu için Tık... Tık...

Bence sizde bu manga serilerine göz atın derim. Biraz hastayım, ama bugün içinde inşallah yorum girişi yapacağım. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle...


"4 - 4,5. Yıl Çekilişimin Sonucu"

Herkese Merhabalar,
Öncelikle çekilişime katılan 6 arkadaştan çok, ama çok özür dilerim. Söz vermeme rağmen dün çekilişimi açıklayamadım. Bunun da nedeni grip olmam ve D&R'da çalışan arkadaşlarımı ziyaret ettikten sonra bu gribin etkisiyle direk yorgunluk uykusuna yatmam. Dün video çektiğim sırada bile hastaydım, ama yine de gecikmeli olsa da, çekilişimin sonucunu açıklıyorum.

Çekilişime dediğim gibi 6 kişi katıldı ve +1 hak kazanmak için Facebook, Youtube, İnstagram hesabıma katılanlarla bu sayı 15 oldu. Katılan arkadaşlara çok, ama çok teşekkür ederim. Gönül isterdi ki, eski blogculuk gibi çok kişi katılsın, ama olmadı işte. Neyse, az kişinin katılımıyla güzel bir çekiliş oldu.

Seçenek sunmama rağmen yazan olmadığı için oylamayı Random.org üzerinden yaptım. Kazanan 2 Numara.


Tebrikler @MUCİTANNE 
Bizden Bunları Kazandınız

Kendisine şimdi mail atıyorum. Eğer 48 Saat içinde bir geri dönüş olmazsa yeni bir talihli seçeceğim. Başka bir etkinlikte görüşmek dileğiyle...


"D&R'ın 9.90 Kampanyası Colored Books'suz Olmaz"


Herkese Merhaba,
Yepyeni bir kitap alışverişi videosuyla daha karşınızdayım. Ben bu video işini sevdim galiba.
Bu ay sonunda Kırgızistan'a döndüğüm için video çekebilirmiyim bilmiyorum, ama devamı gelir inşallah. Bu arada video afişinde bu resmi kullanmamın sebebi de, videomda bu çiçekten bahsetmeme rağmen bu çiçeğin adını unutmuş olmam bilen yazsın lütfen.

Video unuttuğum bir şey daha var. Bir kitapseverin açlığı. Bu kitapları alabilmek için telefonuma internet paketi alıp tek tek yol güzergahımız üzerinde hangi AVM olduğunu ve hangisinde D&R mağazası olduğuna baktım ve bu beş kitabı sonunda Trabzon Forum D&R mağazasından aldım.
Keyifli Seyirler...


Bu arada videoda bahsi geçen yazıma BURADAN ulaşabilirsiniz.
Diğer videolarımı izlemek için YOUTUBE kanalım.
 
~~Diğer Sosyal Ağlarım~~
İNSTAGRAM hesabım, FACEBOOK hesabım.

İzlediğiniz ve okuduğunuz için TEŞEKKÜR EDERİM. Başka bir yazımda ve videoda görüşmek dileğiyle. Lütfen görüşlerinizi veya bu kitaplardan okuduklarınız varsa öncelik vermem konusundaki tavsiyelerinizi yazmayı unutmayın. 

Bu arada çekiliş sonuçlarını bu akşam açıklayacağım bilginize...


"Çekilişim için Son Duyuru" ve "Blogların Ölüşü"


Herkese Merhabalar,
Bu duyuruyu yaparken eski coşkulu blog günlerini yaşamak isterdim, ama maalesef bu duyguyu yaşayamıyorum. Maalesef, ama maalesef blog yazarlığı instagramın hayatımıza girmesiyle ölmüş durumda. Bugün "Takip Ettiğim Bloglar" bölümüne bir göz attığımda bunu da netleştirmiş oldum. Birçok blogun uzun bir süredir yazmadığını, birçok blogun ise; blogunu kapatmış olduğunu gördüm. Yani anlayacağınız blogculuk ölmüş durumda. Geriye kalan blogcuların yarısı ise; reklam ve çekiliş duyurusu için kullanılmakta. Ben eski blog yazarlarını ve yazılarını özledim galiba.

Bu arada asıl konuma gelelim. ÇEKİLİŞİM. Normalde bugüne kadar çekilişime kimse katılmadığı için (Birisi katıldı, ama çekiliş amaçlı bir site olduğu için kabul etmedim) iptal etmeyi düşünüyordum, ama bugün bir katılım oldu ( Eskiden olsa en az 20 kişi katılırdı. Tamamen hayal kırıklılığı) ve katılan kişi eski bir takipçim olduğu için son güne  (20 Ağustos - Yarın) kadar beklemeye karar verdim. Çekiliş kurallarıma göz atmak ve çekilişe katılmak için BURAYA tıklayınız.

Her şeye rağmen okuduysanız teşekkür ederim. 4,5 yıldır yazmaya devam ettiğim gibi yine yazacağım Sevgili Blogdaşlarım, Yol Arkadaşlarım.


"8-9 Günlük Tatilim Boyunca Neler Aldım" [Bonus: Ayraçlar]


Herkese Merhaba,
Benim için tatil hızla geçiyor ve Kırgızistan'a dönüşüm için kalan süre gitgide azalıyor. (Son 10-12 Gün) Hal böyle olunca da, ailecek bir Karadeniz (Kastamonu, Ordu, Giresun, Trabzon) ve Amasya turu yapalım dedik. 8-9 günlük bu tatilim boyunca kitaplığım için de çok güzel objeler ve birkaç tane de kitap ayracı aldım. Tabi birde video çektim. Umarım videomu beğenirsiniz. Maalesef bazı objeler bulanık çıkmış, ama onları da yazımın sonundaki resimde detaylıca inceleyebilirsiniz.

 
Bu grupta videoda bulanık gözüken objeleri detaylıca inceleyebilirsiniz.

Umarım beğenirsiniz ya da, beğenmişsinizdir.
Youtube sayfamdaki diğer videolar için BURAYA 
ve
İnstagram hesabıma göz atmak için de, BURAYA tıklayabilirsiniz.
Bu arada en kısa zamanda bir kitap alışveriş videosu da ekleyeceğim. Takipte kalın...


"Tokyo Gul (Ghoul) Serisi #1 - #6"



Kitabın Adı: Tokyo Gul (Ghoul)
Orijinal Adı: Tokyo Ghoul
Yazarı: Sui İşida
Çeviren: İlke Güntan, Hümeyra Özcan
Yayınevi: Gerekli Şeyler Yayınları
Türü: Gizem, Korku, Fantastik, Dram, Macera
Sayfa Sayısı: 232
Satın Al: D&R
Seri Adı: Tokyo Ghoul Serisi #1 - #6

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Kitap okumayı seven Kaneki, sıklıkla gittiği kafede kendisi gibi kitap okumayı seven bir kızla karşılaşır. Rize adındaki bu güzel kızla beraber güzel bir gün geçiren Kaneki, onu evine bırakırken bu güzel kızın gerçek kimliği öğrenir ve şok olur. Rize, son dönemde sıklaşan cinayetlerin faili guldur. Kaneki'yi yemek için böyle bir tuzak kurmuş olan Rize, iştahla avını parçalarken yanlarındaki inşaattan düşen demirler nedeniyle ölür. Rize'nin iç organlarının kendisine nakledilmesiyle hayatta kalan Kaneki, yarı insan/ yarı gul bir varlık olur. Yeni kimliğini kabullenemeyen Kaneki, kendini, gulların peşindeki polisler, polislerin peşindeki terörist gullar ve bu karmaşa arasında insanlarla huzur içinde yaşamak isteyen gulların dünyasında bulur. Yeni tanıştığı insanlara çabucak güvenmek gibi kötü bir özelliği olan Kaneki'nin başı beladan kurtulmayacaktır.

Tokyo'da bir umutsuzluk saklanıyor. İnsanların arasına karışıp onları avlayan ve bu cesetlerle beslenen esrarengiz insanlar. İnsanlar onlara 'gul' diyor. Genç bir adam, bu esrarengiz insanlardan biriyle tesadüfen karşılaşınca kaderi aksi yönde değişmeye başlar!

Yorum

Herkese yepyeni bir manga yorumumdan daha Merhabalar,
Yaklaşık 8-9 günlük bir Karadeniz tatilinden yeni döndüm ve tatile gitmeden hemen önce okuduğum bu manga serisinin yorumunu hemen yazmak istedim. Aslında konuya da değinmek istiyorum, ama tanıtım yazısında konu zaten detaylıca verilmiş.
Serinin şu anda 6 ciltlik kısımı yayımlanmış durumda. Diğer 8 ciltlik kısım da eminim hızlı bir şekilde gelecektir. Açıkçası ben çok beğendim ve okurken zevk aldım diyebilirim. Tanıtım yazısında da belirttiği gibi bir kaza sonucu yarı insan / yarı gul olan Kaneki’nin insan gibi yaşamaya devam etme arzusuna rağmen insan etini tatma isteği yüzünden yaşadıkları anlatılıyor bu seride, ama tabi bu durumun birde kötü etkileri vardır. Zira o bir yarı gul olduğu için gul avcıları olan dedektiflerle ve yarı insan olduğu için de, insan etinde farklı bir lezzet arayan gurme guller ile savaşmalıdır.
         
  Puanlama:


"Gündüzsefası"



Kitabın Adı: Gündüzsefası
Orijinal Adı: Morning Glory
Yazarı: Sarah Jio
Çeviren: Duygu Parsadan
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Türü: Romantik, Dram, Gizem
Sayfa Sayısı: 357
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü…

Kalbin anahtarıdır gündüzsefası. Ruhlarında en derin izleri taşıyanları bile çiçekleriyle sarmalar, filizleriyle umut taşır. İşte böyle gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, 1950’li yıllarda ünlü bir ressamla evlidir. Her şeye sahip olan Penny’nin tek eksiği ise küçük evlerini taçlandıracak bir bebektir. Ancak gün geçtikçe tek eksiğinin bu olmadığını anlayacaktır çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekiyordur. Onun hissettiği tek şey ise içini kemiren acıdır…

Ada Santorini New York’ta yaşadığı trajediden sonra ağır depresyondadır. Kendini toparlamak için Seattle’a Tekneler Caddesi’ne gelir. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıkta Penny Wentworth adında bir kadına ait eski eşyalar vardır. Gariptir ki Tekneler Caddesi’ndeki hiç kimse bu kadınla ilgili konuşmak istememektedir. Merakına yenik düşen Ada, Penny’nin gizemli geçmişine adım atarken kendi geleceğini de örmeye başlayacaktır.

Okuyucuları kalemiyle büyüleyen Sarah Jio’dan bir başyapıt daha. Gündüzsefası’nı okurken, ne kadar imkansız görünse de her şeyin bir umuda açılacağını göreceksiniz.
Yorum

Sarah Jio’dan beklenildiği gibi bir başyapıt “Gündüzsefası”.
Bu kadının en ufak bir şeyden kocaman, içinize dokunacak bir roman yazmasına bayılıyorum. Bu romanda da keza öyle olmuş ve Sarah Jio, gündüzsefası adlı bir çiçeği okuyucuları etkilemek için başarılı bir şekilde kullanmış. İlk başlarda diğer romanlarına göre sönük gelse de, konular ilerledikçe bu kitabı sevdim ve finaliyle duygulandım. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitabın konusuna gelirsek eğer;
Penny sıradan bir kızdır ve adab-ı muaşeret kurallarını öğrenmesi için annesi tarafından bir okula gönderilmiştir. Yine okula gittiği bir gün yağmur başlar ve yanında bir araba belirir. Bu Dexter Wentwort’tur. Tanışmalarından üç ay gibi kısa bir süre sonra Penny kendinden oldukça büyük, daha önce evlenmiş olan (Bunu Penny’den saklıyor) bu ünlü ressamla evlenip, onunla, Seattle’daki bir göl evine taşınır. Her şey hoş gözükse de araları Dexter’ın ressamlığı yüzünden sürekli evden uzaklaşması yüzünden bozulmaktadır.
Yıllar Sonra
Ada, eşi James ile kızı Ella’yı kaybetmiştir ve bu onu fena sarsmıştır. İkisini de deliler gibi seven Ada, işinden ayrılıp Seattle’a bir göl evine taşınır. Burada acısını unutmaya çalışsa da, acısı gün be gün katlanacaktır. Kısa bir süre sonra tezgahın altında bulacağı bir anahtar ve odada sehpa olarak kullanılan bir sandık onu geçmişe bir yolculuğa çıkaracak ve Penny Wentworth ile tanıştıracaktır. Merakına yenik düşen Ada araştırmaya başladığında bu evin eski sahiplerinden olan Penny’nin yıllar önce kaybolduğunu ve bulunamadığını öğrenecektir. Yalnız göl evde yaşayanlardan kimse bu konu hakkında konuşmak istememektedir.
Puanlama:


"Saatçi Peygamber"



Kitabın Adı: Saatçi Peygamber
Yazarı: Necati Göksel
Yayınevi: Altın Kitaplar Yayınları
Türü: Tarihi, Tasavvuf
Sayfa Sayısı: 264
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Halepli bir tüccarın oğluyken, korsanlar tarafından esir alındı. İtalya’da satılarak vaftiz edildi. Efendisi Giovanni, ülkenin en usta saatçilerindendi. Zekasıyla parladı. Ustasının gözdesi oldu. Sonra gizemli bir olay gerçekleşti ve onu başka şehirlere, başka topraklara, başka alemlere sürükledi. Her dinden, her dilden insanla yarenlik etti. Fani aşkla, ilahi aşkla savruldu durdu.

Harran şehrine geldiğinde 15 yıldır diyar diyar gezmekteydi. Hiçbir dini reddedip yok saymadan, tıpkı kendinden önceki yol erbabı gibi her inançtan insana kucak açtı. Zihinleri sorularla dolup taşanlar onun irfanından damlayan sözcüklerle kendilerini yeni ve cezbedici bir anlatıda buldular. Ardındaki kitle büyüdükçe onun ufku da büyüdü. Öyle ki, zamanın en güçlü hükümdarı Timurlenk’e yöneltti bakışlarını ve lanetini. Doğu’nun ilk saat kulesini yaptı. Saat çınladıkça fani hayatın ninnisi her yerde yankılansın istedi.

1400’lü yılların şafağıydı. Kimi ona evliya dedi; kimi ermiş, kimi peygamber, kimi de sapkın. O ise kendisine sadece “fani” sıfatını uygun gördü.

Bu romanda, İtalya’da köle olarak satılan bir Müslüman çocukken, yıllar sonra menkıbesini Doğu’da aramaya başlayan Kınalı Peygamber’in ilginç ve gizemli öyküsünü bulacaksınız.
Yorum

Halepli Müslüman bir tüccarın oğlu olan Kutay, korsanlar tarafından kaçırılarak ünlü bir saat ustası olan Giovanni’ye satılır. Kısa sürede Giovanni’nin gözüne giren Kutay, ondan; saat yapmayı, demirciliği, lisan ve dil öğrenir ve bu süre içinde onun kızı Maria’ya da aşık olur. Bu aşk karşılıklıdır, ama bir türlü birbirlerine açılamazlar ve Maria ölür. Bu aralarda Kutay’ın elinde bir cumartesi günü kızıl kınadan bir işaret belirmiştir ve hangi din adamına yorumlattıysa bunun tanrının bir işareti olduğunu ve artık dinini seçmesi gerektiğini belirtir. Yolda tekrar ustasının yanına, atölyeye dönerken bir çingeneye ekmek verir ve o da karşılığında falına bakıp doğduğu yerelerde dininin özünü araması gerektiğini belirtir. Kızı öldükten sonra Kutay’ın da azap çektiğini gören Giovanni, Kutay’ı azat eder ve böylece Kutay’ın on beş yıllık arayış sonrası Harran’a gelip küçük bir ev alır ve bir kısmını saat yapma atölyesine çevirir. İlk eserini kapının önüne çıkardığında hayretle karışık alay konusu da olur. Kısa süre sonra onunla muhabbet edenler onun ilmini dinleyip, ona biat edeceklerdir. Kimisi onu bir ermiş, kimisi ise; Peygamber diyecektir. Bu yolda birde ona inanan bir dostu olacak ve onun kızına aşık olup fani aşkı da tekrar tadacaktır. Bu dostu da Borgos adında bir tüccardır.

Okurken zevk aldığım, beğenerek okuduğum bir kitap oldu benim için “Saatçi Peygamber”.
İçindeki derin tasavvufi bilgi ile ufkunuzu aydınlatıyor diyebilirim. Beni tek rahatsız eden unsur: içindeki “Peygamber” ibaresi. Bence karakter inkar ederken sesi biraz yükselmeliydi. Onun dışında oldukça sakin giden güzel bir kitaptı diyebilirim.
Puanlama:


"Tecrübe her zaman bilgelik getirmez. Bazen iyi bir gözlemci bile bizim göremediklerimizi görebilir." (Sayfa 16)
"Beden kirliyse ruh da kirlidir. Ruh temizse beden kirli kalamaz. Bir saatin düzeneği nasıl ince bir ustalıkla çalışıyorsa insan ruhunun da cilaya ve bakıma ihtiyacı vardır." (Sayfa 32)

"İnsan bir kabuktur. Kabuğa ne sararsan sar, kabuğun şekli değişmez, önemli olan ruhtur." (Sayfa 43)

"Bir dikeni pamuğa da sarsan, yüne de sarsan, ipeğe de sarsan, açtığında tutunca elini kanatır, oysa güzel bir çiçeği kirli çaputa da sarsan açtığında göz alır." (Sayfa 44)

"Göz her şeyi görür ama kendini görmez dostum. Erdem öyle bir şeydir ki, asla kendini fark etmez. Bunu fark etttiğin andan itibaren erdem saflıktan sıyrılır." (Sayfa 58)

"Ben menkıbelerimi aramaya çıkıştım. Aradığımın, hayatın altındaki derin hikmet olduğunu kavradım ve bunu içselleştirdim. Fakat arayış hiçbir zaman bitmez. Oldum, bittim, diyemezsiniz. Dediğiniz an, sizin bittiğiniz vakittir." (Sayfa 67)

"Karşısında kendi ruhunun yansıyacağı bir ayna görürse ve karşısındaki de aynı yansımayı diğerinden alırsa bu aşktır. Bunun bir kadınla bir erkek, hemcins iki insan ya da Tanrı ile kul arasında olması fark etmez, hepsi de aşktır. Adı bazen aşk, bazen dostluk, bazen esriklik de olsa aşk bence böyle bir şeydir." (Sayfa 141)


Küçük Bir Kitap Alışverişi

Küçük bir kitap alışverişinden daha merhabalar.
Dün ailecek İstanbul-Avcılar'da bulunan Pelican Mall Alışveriş Merkezi'ne gittik. Genellikle ailecek bir AVM'ye gidiyorsak ben direk ailemden ayrılıyorum zira bizim ailede bende başka erkek olmadığı için ablamlar ve annem direk takıcı, kozmetikçi ve giyim mağazalarına giriyor ve bende bu arada kitapçıları dolaşıyorum. Pelican AVM'de bir tek İnkilap Kitapevi olduğu için oraya uğradım. Bazalarda 9.90 kampanyası olan April Yayınevi, Martı  Yayınevi ve Novella Yayınevi'ne ait kitaplar vardı. Maalesef fotograf çekemedim. :(
Bir bazada da yine yeni çıkanlar arasında dört ciltlik "1001 Gece Masalları" kitabını gördüm. Tam koleksiyonluk, ciltli baskı, ama maalesef her biri 40 TL idi. (D&R'da ciltli baskısı tükenmiş, ama incelemek isterseniz linki BURADA.)

Hal böyle olunca bende Kırgızistan'a giderken daha hafif olduğu ve fazla yer kaplamadığı için Doğu-Batı Edebiyatı klasiklerinden iki tane daha aldım. Kitaplarım:


Mantıku't - Tayr Kuş Dili - Feridüddin Attar (14.90 TL) ve
A'mak-ı Hayal - Filibeli Ahmed Hilmi (12 TL).
 
Diğer bir kitabım ise; 
Tokyo GUL adlı manga serisinin ilk kitabı.

Serinin şu anda 6.cildi yayınlanma aşamasında. Rosario + Vampire serisini de 6.cildinde bırakıp Kırgızistan'dan döndüğümde tamamlamıştım. Bunun içinde öyle düşünüyorum bakalım. Bu arada mangamız 14 TL.

Evet, bu aralar sizler neler yapıyorsunuz bakalım! Ben Necati Göksel'in "Saatçi Peygamber" kitabına başladım ve son 100 sayfam kaldı. İlerleyen saatlerde biter. Siz neler okuyorsunuz? Bana tavsiye etmek istediğiniz ve kesinlikle başla dediğiniz bir manga var mı? Yorum yazarsanız çok sevinirim.


Temmuz Ayında Neler Okudum?


Merhaba Arkadaşlar,
Bende Youtube Sayfamda daha düzenli video yayınlamaya karar verdim ve ilk videomu "Temmuzda Neler Okudum?" adıyla yayınladım. Umarım beğenirsiniz.

Temmuz ayında toplam 15 kitap ve 4 manga okumuşum. Bütün kitapların tanıtımı blogumda mevcut, ama ben yine de buraya yazayım. Eğer videomda ilginizi çeken bir kitap olursa inceleyebilirsiniz.

"Görünmez Adam" yorumu için BURAYA,
"Zaman Makinesi" yorumu için BURAYA,
"Frankastein" yoru için BURAYA,
"Yürüyen Şato" yorumu için BURAYA,
"Uçan Şato" yorumu için BURAYA
"Sınırdaki Ev" yorumu için BURAYA,
"Ara Dünya" yorumu için BURAYA,
"Yokyer" yorumu için BURAYA,
"Mezarlık Kitabı" yorumu için BURAYA,
"Bir Başka Defter - Los Angeles BB Seri Cinayetleri" yorumu için BURAYA,
"L - Dünyayı Değiştir" yorumu için BURAYA,
"Yıldızlar" yorumu için BURAYA,
"Thanatos" yorumu için BURAYA
"Gelecek Sefere" yorumu için BURAYA,
"Fırtına" yorumu için BURAYA,
"Rosario + Vampire #7 - #10" yorumları için BURAYA tıklayınız! 

Videomuzu da şuraya ekledik mi tamamdır. 


Tamam, video pek hoşuma gitmedi, ama inşallah ilerde daha iyi videolar göreceksiniz.