"Mucizevi Mandarin"



Kitabın Adı: Mucizevi Mandarin
Yazarı: Aslı Erdoğan
Yayınevi: Everest Yayınları
Türü: Anı, Deneme
Sayfa Sayısı: 142
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Dünya okurlarınca “geleceğe kalacak elli yazar” arasında sayılan Aslı Erdoğan’ın il öykü kitabı: Mucizevi Mandarin. Yalnızca Türkçe’de değil çevrildiği yabancı dillerde de aynı ilgiyi uyandırmış bir kitap. Hoyratlığın karşısında ince ve güçlü bir direnç…



Yorum

Herkese yepyeni beğenmediğim, bunaldığım bir kitap yorumundan daha merhabalar. Aslında o kadar büyük bir hevesle başlamıştım ki anlatamam, ama kitapta beğendiğim birkaç söz ve ilk üç sayfalık giriş bölümü dışında kitap beni kendinden oldukça uzaklaştırdı. Arka kapak yazısında öykü kitabı demesine de bakmayın, çünkü; bildiğiniz deneme türü bir kitap. Ben okurken bazı sözlerin gücünü de hissettiği söylemeliyim yalnız. Alıntı yapmak isterken bile yapamayacağınız şekilde metine kök salmış sözler. Biraz okurken de kızlara yönelik olduğunu hissettim bu kitabın ki bu da yazarın bize kendini unutturamaması yüzünden gerçekleşti. Metinden kopmalıydı bence. Bir diğer unsur yazarın cinselliği bir haz unsuru gibi sürekli yazması ve Türk insanını olabildiğince yerden yere vurmasıydı. Kısası mı? – Bazı kitaplar vardır ki göz alabildiğine kalındır ama, bir çırpıda okunur. Bazı kitaplar vardır ki, ince görünür, gönül coşturur, ama bu kitap gibi içiten içe seni doldurur. Yani ben pek beğenmedim. Bu arada ilk kısım belki öykü sınıfına girer. Nedeninin bir türlü yazılmadığı bir gözü kör veya kör olmak üzere bir kızın hikayesini anlatmakta. Kızımız Türk bu arada!?

Puanlama:

~~Alıntılar~~

"Çocukluğuma ilişkin bir noktanın daha açıklığa kavuşması gerekiyor; o da, daha o zamanlarda bile içimde bir tutam delilik taşıdığım. Şu çileli, bereketli, köhne dünyamızın düş düş kırıklıklarına dayanamayıp da deliliğin acıya dayanıklı avuntusuna sığınanlardan değilim, sonradan görme delilerden yani." (Sayfa 7)

"Bir şehir, ancak içinde sevdiğiniz biri olunca yaşamaya başlar." (Sayfa 9)

"Bir erkek, karşına kurulmuş, sanki sen onun kaburga kemiği bile etmezmişsin gibi bir tavırla, senin hakkında, geçmişin, geleceğin, ne olduğun, ne olamayacağın hakkında ahkam kesmeye kalkışınca onu sakın dinleme. Sana kalçalarının fazla yağlı, göğüslerinin sarkık, gözlerinin daima uykulu olduğunu, kafanın pek hızlı işlemediğini söylüyorsa, edebiyat zevkini bayağı bulup, lisansüstü çalışmana ya da acemiliklerle dolu ilk şiirlerine, bestelerine bıyık altından gülüyorsa anında bırak onu. Hele hele, bir de tutmuş senin asla mutlu olamayacağını ileri sürüyorsa, haddini bilmez bir alçaktır, burnunun üzerine bir yumruk hak etmiştir." (Sayfa 25)

"Kaçmanın ağır cezasıdır sürgün, geçmişini bir kez terk eden, ona bir daha hiç geri dönemez." (Sayfa 71)

"Köşeye sıkıştırılan hayatın çığlığını duyar ve alayla gülümser ölüm. O herkese farklı bir yüzünü gösterir ve yüzü maske gözleri kadar sır doludur." (Sayfa 96)

"İnsan karanlık, dipsiz bir kuyudur. Acısının derinliklerinde boğulur." (Sayfa 97)

"Topraklar, sahip olmak için değil, hatırlanmak içindir." (Sayfa 107 - Don Juan'ın Sözü)

"Gökyüzü yaşayanlarınca, toprak ölülerindir." (Sayfa 107)

" 'İstanbul, yorgun ve alımlı bir kadın,' diye düşündüm, 'onca hor kullanılmış olmasına karşın güzel kalmayı başarmış, kalbi yaralı bir yosma. Değerini hiç bilmeyen erkeklerle yatmış; güzelliğini, her defasında azar azar yitirerek sunmuş onlara ve bğışlamış. Kolayca ele geçirilen ama hiç ulaşılamayan mağrur, benzersiz bir kadın.' "(Sayfa 118)

"Bir insanı gerçekten sevmek, onun tuhaflıklarını, hiç kimsenin, kendisinin bile benimseyemediği, hatta fark etmediği huylarını sevmektir. İnsanların en esaslı yönleri uyumsuzluklarında saklıdır çünkü." (Sayfa 122)

"İnsan anlatacak bir şeyi kalmayınca susmalıdır." (Sayfa 127)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopyala-Yapıştır yaparak İfade bırakabilirsiniz!
😂😉😊😋😍😘😗😙😚🙂🤗😇🤓🤔😐😑😶🙄😏😯🤐😮😥😣😒😓😔😕🙃😟😞😖🙁😢😭😦😰😳😵😡😠