Bu Kapağa Bayıldım#28


Alttaki kapağı yabancı bir blogda düzenlenen kitap turunda gördüm ve çok hoşuma gitti. Eee, sizinle paylaşmazsam olmazdı değil mi yani?


Kütüphanemin Yeni Üyesi...

Sevgili blogdaşım ve Abim, Kitap Cumhuriyetim'den bugün aileme yeni mutluluk geldi. Uzun zamandır aslında tanışmak isteyip de bir türlü kitaplarını alamadığım Anne Rice'ın "Beden Hırsızı" adlı kitabı. Kendisi bana bir hediye ve hatıra olarak gönderdiği bu kitapla beni çok ama çok mutlu etti. Bu aralar üzerimdeki huzursuzluğu kısmi olsa da engelleyebildi.
Kendisine çok ama çok teşekkür ediyorum. Bu güzel hediyeyi bana gönderen blogdaşım ve değerli eşinin bloguna uğramayı sakın unutmayın.
Kitap Cumhuriyet'in blogu için BURAYA tıklayınız.
Bu arada eşinin Örgü Cumhuriyetim adlı blogu içinde BURAYA tıklayalım lütfen.


Bu hediyeyi bana gönderen blogdaş Abime ve değerli eşine tekrar çok ama çok teşekkür ediyorum.


Tony Mauro İllistration & Desing

İnternette tasarım konusunda kendimi geliştirmek amacıyla araştırmalar yaparken tesadüfi olarak  İllüstrasyon Tasarımcısı Tony Mauro'nın sitesine ulaştım. Kendisi çeşitli kitaplara kapak tasarlarken bir o kadar da film afişi hazırlamış biri. Benim gözüme kitap kapağı olarak "Ayın Kız Kardeşleri" Serisi çarparken, film olarak da "Karayip Korsanları" Serisi çarptı.
Tasarımcı Tony Mouro'nun sitesine BURADAN ulaşabilirsiniz.

Bunlarda benim siteden beğendiğim birkaç kitap kapağı.



Umarım yazımdan memnun kalmışsınızdır. Yorum bırakmayı unutmayın.


Top 6 Book Cover: Film Uyarlamaları

Book Cover ya da Türkçeleşmiş versiyonuyla Kitap Kapağı tasarımlarından bahsedeceğim bu haftaki Top 6 Listemde sizlere. Hatırlarsanız daha önce sizlere sinemaya uyarlanan kitaplardan bahsetmiştim sizlere. Bugünde bir farklılıkla sinema afişlerinden kitaplara uyarlanan kapaklardan bahsedeceğim sizlere. Bakalım kitaplar sinemaya uyarlandıktan sonra nasıl bir değişikliliğe uğramış.
1 NUMARA: MUHTEŞEM YARATIKLAR

Filme uyarlanmadan önce sağ taraftaki kapağa sahip olan kitap, filme uyarlandıktan sonra sol taraftaki yepyeni kapağına bürünerek yine  Epsilon Yayınları'nın imzasıyla yayınlandı.
Kitabın Yazarları: Kami Garcia ve Margaret Stohl.

İKİ NUMARA: PERCY JACKSON VE OLİMPOSLULAR: CANAVARLAR DENİZİ

Filme çevrilen ikinci Rick Riordan kitabı olan "Percy Jackson ve Olimposlular: Canavarlar Denizi" kitabı da serinin ilk kitabı gibi kapağı değişenlerden oldu. Açıkçası Doğan Egmont Yayınlarına bu değişikliği için teşekkür etmek istiyorum. Serinin içinde belki de benim gözümde en kötü kapağa sahip olan kitaptı bu. Şimdi bir başka güzel olmuş diyebilirim.


ÜÇ NUMARA: BULUT ATLASI


Doğan Kitap imzasıyla yayınlanan Bulut Atlası da yine filme uyarlandıktan sonra kapağı değişenler kervanına katılmış durumda. Açıkçası her ne kadar filme uyarlama kapakla değiştirilmiş olsa da ben eski kitap kapağını daha çok sevdim. Eski kapak daha albenili ve huzur verici.


DÖRT NUMARA: DUYGULARIN RENGİ


Pegasus Yayınları imzasıyla yayınlanan "Duyguların Rengi" de benim %100 alıp okumak istediğim bir kitap. Öyle ki filmi hayla izlemedim. Filme uyarlanmadan önce sol taraftaki kapağa sahip olan kitap, filme uyarlandıktan sonra bir değişiklik yaparak sağ taraftaki kapağa sahip oldu ve bence de iyi oldu.


BEŞ NUMARA: ANNE KARENİNA

Birçok yayınevi tarafından Dünya Klasikleri adı altında yayınlanan Lev Tolstoy'un yazmış olduğu "Anne Karenina", şimdide Martı Yayınları kalitesiyle yayınlandı. Film afişinden uyarlanan kapak cildi ile kitap daha bir güzel olmuş bence.


ALTI NUMARA: AŞKIN RENKLERİ

Filme uyarlanmadan önce sol taraftaki gibi bir kapağa sahip olan kitap filme uyarlandıktan sonra Turkuvaz Grup tarafından sağdaki film afişinin kapağıyla yayınlandı. Açıkçası şunu söylemeliyim ki eski kapak benim daha bir hoşuma gitti ve daha bir albenisi var.
Bu arada kitabı yazan ve sinemaya uyarlayan aynı kişi.

Evet, bu haftaki Top 6 listem böyleydi. Umarım memnun kalmış ve keyifle okumuşsunuzdur. Sizin peki böyle beğendiğiniz veya beğenmediğiniz kitap kapağı uyarlamaları var mı? Bu uyarlama filmlerden hangisini izlediniz?
Lütfen Yorum Yazmayı unutmayın.


Elife'den Gelen Kitap Ayraçlarım#9

Benim kitap ve kırtasiyeden sonra en büyük tutkum kitap ayraçlarıdır ve bu yüzden bende arada bir kendi ayraçlarımı yaparım. Ama bugün size Sevgili Ablam Elife'nin her kargo gönderişinde mutlaka bana en az beş-on tane kitap ayracı göndermeyi de ihmal etmediğinden bahsedeceğim. Kendisi de benim gibi kitapları, kırtasiye ürünlerini ve ayraçları her zaman çok seven biridir ve fazlaca alıp birileriyle paylaşmayı ihmal etmez açıkçası. Bende tabi arada bir ayraç gönderirim ama valla ablamın eline su dökemem. Neyse!
Ablam yine en son gönderdiği kargoda bana altı adet ayraç göndermişti. O gün detaylı yazamadım ama şimdi fırsatım varken yazayım ve ayrıca sanırım (Kesinlikle) kalbini bir patavatsızlığım yüzünden kırdığım içinde bir özür yazısı ekleyerek de yazımı noktalayayım dedim. ÖZÜR DİLERİM ABLACIM... :)

"Umarım beni affedersin." diyerek ayraçlarıma geçiyorum.

Sizin için yine kolaj olarak topladım. Umarım beğenirsiniz. Zira ben çok beğendim ve paylaşmak istedim.


Bu arada ayraçlarımın genel olarak oranlaması şu şekilde;

%80 Elife Ablamdan. Bloguna mutlaka Buradan uğrayın.
%10 Benim yaptıklarım veya satın aldıklarım.
%5 Etkileşimlerim dahilinden gelen.
%5 Promosyon Ayraçlar.

Artık siz anlayın Elife Ablamın ne kadar çok kitap ayracı gönderdiğini. Bu arada tekrar kendisinden çok ama çok özür dilerim.


Ablamlar ve Eniştemden Gelen Hediyelerim...

Yeni evlenen ablam benim kırtasiye ürünlerini çok sevdiğimi bildiği için Bodrum tatilinden bana sayfası %100 ağaçtan yapılmış bir defterle birlikte %100 yine ağaçtan yapılma ahtapotlu bir kalem almış. Görür görmez aşık oldum ve sizinle paylaşmak istedim.


 Ve bu da...
Evet, nasıl buldunuz bakalım? Bu arada elimden geldiğince resimlere şekil vermeye çalıştım ve renklendirdim. Umarım beğenmişsinizdir.


"Tanrıçanın Mirası"

Kitabın Adı: Tanrıçanın Mirası
Orijinal Adı: The Goddess Inheritance
Yazarı: Aimeé Carter
Çeviren: Gökçe Çiçek
Yayın Evi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 325 + 6
Tür:  Fantastik Macera, Aksiyon, MİT, Dram
Seri: Tanrıça Serisi III.Kitap

Tanıtım Yazısı:
Aşk ya da Yaşam. Henry ya da Çocuğu. Ailesinin ya da Dünyanın Sonu.
KATE BİR TERCİH YAPMAK ZORUNDA…

 Kate Winters, dokuz ay süren bir esaret boyunca kıskanç bir tanrıçaya, intikam peşinde olan bir Titan’a ve hiç beklemediği bir gebeliğe rağmen ayakta kalmayı başardı. Şimdi Tanrıların Kraliçesi doğmamış çocuğunu elinden almak istiyor ve Kate’in onu durdurması olanaksız. Fakat Kronos henüz kendi teklifini dile getirmedi.

Titanların Kralı Kronos, Kate’in sadakatine ve bağlılığına karşılık insanlığı bağışlayacak ve Kate’in çocuğunun kendisinde kalmasına izin verecektir. Ancak… Henry’yi, Kate’in annesini ve konseyin geri kalanını yok etmeye kararlıdır. Kate anlaşmayı reddettiği takdirde ise dünya üzerindeki en son tanrı ve ölümlü yok olana dek dünyayı yerle bir edecektir.

Sevdiği herkesin kaderi omuzlarındayken Kate imkânsız olanı başarmak ve evrendeki en güçlü varlığı yenmenin bir yolunu bulmak zorundadır, hem de sahip olduğu her şey pahasına…Bedeli ölümsüzlüğü olsa bile.

“Okuyucular, şaşırtıcı ve bazen de zorlu yeni gerçekliği ile yüzleşen; yaşam, ölüm ve saplantıların oluşturduğu tehlikeler ve sevginin gücü hakkında yepyeni ve yürek parçalayıcı fikirler edinen Kate ile aralarında bir bağ kurmakta zorlanmayacaklar.”
-Booklist-


Yorumum

Kate Winters’ın savaşı asıl şimdi başlıyor.
Kate, Calliope (Hera) yüzünden istemediği halde eşi Henry (Hades)’den hamile kaldı. Tanrıların babası ve titanların lideri ise serbest kalmak üzere ve dünya yavaş yavaş yok oluyor. Peki, Kronos’u kim durduracak? Hiçbir işe yaramayan Kate mi?

Kate, doğum yapınca Calliope bebeğe el koyar ve Kate’in tek yapması gereken oğlunu kurtarmak için Kronos’tan yardım istemektir ama tüm dünyayı yıkıma gönderebilecek ve tanrıları yani Kate’in ailesini yok edebilecek bir titana ne kadar güvenilebilir ki? Kate’in tek yapması gereken evladı ve ailesi için savaşmaktır ama bu konuda da çok yeteneksizdir. Dahası Calliope Ava’nın (Afrodit) kocası Nicholas’ı (Hephaistos) kaçırıp ona işkence yoluyla Kronos’un gücünden bir parça taşıyan ve tanrıları öldürebilen bir silah yaptırır. Bu silah belki de tanrıların ölümünü hızlandıracak ve Kate’i ailesinden ayıracaktır.

Her sayfasında ayrı bir macera ve heyecan duygusu barındıran Tanrıça Serisi’nin bu son kitabı tamda sizleri finale yakışır bir şekilde karşılıyor. Kate’in annelik güdülerini okurken kimi yerde yazarın ne kadar da içten duygularla anlatımda bulunduğunu göreceksiniz.

Ayrıca kitabın sonunda yazarın yeni serisinin ilk kitabı olan “Piyon”un da ön okuması bulunuyor. Konu olarak güzel ve biraz Açlık Oyunlarını anımsattı. Aynı Açlık Oyunu’ndaki mıntıkalar gibi burada da insanlarda III’ler, V’ler gibi dövmeler taşıyor. Kitap bu arada 2013 sonunda Tüm kitapçılarda olacakmış.

Puanlama:
Pinuccia Puanlaması: Tüm kuralları boşverip Canının istediği kitabı okuyanlar kategorisinde 5 PUAN


Kara Günde Ölenlerimizi Rahmetle Anıyoruz.

17 Ağustos 1999. Kısaca Kara Gün. Bizden milyonlarca can aldı ve geriye büyük bir acı bıraktı. Şimdi o acıyı unutma vakti değil. Bu mübarek Cuma'da en azından ölenlerimiz için bir El-Fatiha'yı esirgemeyin.


Top 6 Favori Kitap Serilerim

Kimisi yayınevi tarafından tamamlanmış ama okuyamadığım, kimisi hem yayın evi tarafından hem de benim tarafımdan tamamlanmış ve okunmuş çokça seri kitabım var ama sizlerle benim için asla vazgeçemeyeceğim dediğim serileri paylaşmak istiyorum. Ne dersiniz bir göz atalım mı?


1 NUMARA: Tanrıça Serisi ~ Aimeé Carter






Aimeé Carter'ın yazmış olduğu ve Ephesus Yayınları'ndan çıkan kitap aslında dört kitaptan oluşuyor ama bunlardan biri ara kitap niteliği gördüğü için Ephesus Yayınları tarafından çıkarılmadı ve seri bu anlamda genel olarak Türkiye'de üç kitap olarak yayınlandı. Serinin Türkiye'deki versiyon adları sırasıyla şu şekilde: Tanrıça - Tanrıçanın Savaşı - Tanrıçanın Mirası.
Serinin son kitabı olan Tanrıçanın Mirası (Benimde şu an okuduğum bir kitap.) Ramazan Bayramından hemen sonra satışa sunuldu ve açıkçası çok güzel bir kitap ve seri diyebilirim.

2 NUMARA: Gece Evi Serisi ~ P.C. Cast -Kristin Cast




Belki de Pegasus Yayınlarının çıkarmış olduğu serilerin en güzellerinden biri olan Gece Evi Serisi'ni P.C. Cast -Kristen Cast yazmış bulunmakta. Anne-Kızın yazmış olduğu seri 12 kitaptan ve ayrıca bir sürü ara kitaptan oluşuyor. Ben bir tek Gece Evi Serisi'nin aslını yani Zoey Kızılkuş ve Arkadaşlarının maceralarını okumak istiyorum. Türkçe versiyonu olarak şu anda serinin ilk on kitabı yayımlandı ve devamı ne zaman gelir bilmiyorum açıkçası. Serinin şu anda dokuzuncu kitabı olan Kader kitaplığımda okunmayı bekliyor ve bende Pinuccia'nın etkinliği bitse de okuyayım diye sabırsızlanıyorum. Serinin son kitabının ismi ise; Saklanmış.

3 NUMARA: Perg Efsaneleri Serisi ~ Barış Müstecaplıoğlu 

Sevgili Volante sayesinde başlayıp Yüreğimin iklimi sayesinde tamamladığım Perg Efsaneleri her ne kadar üç numara olarak belirtsem de aslında bir numaram diyebilirim. Açıkçası şunu söylemeliyim ki fantastik kurgu olarak benim gözümde Harry Potter Serisinden de önce geliyor ve Macera konusunda da bir numaraya yine taşıyor bu açıda kendini. Barış Müstecaplıoğlu'nun yerinde olsam film yapılması için bir çok yapımcıyla görüşürdüm bu seri için. (Türk yapımcılar hariç. Örn: Hititya: Madolyonun Sırrı)
Seri dört kitaptan oluşmasına rağmen merak edilen küçük bir ayrıntıyı da bize Yiğit Değer Bengi'nin hazırladığı 1002.Gece Masalları'nda sunuyor. Bu arada Metis Yayınlarından çıkan bu serinin her bir kitabı D&R' de 4TL iken bazı sitelerde daha ucuza satılıyor. Yazık diyorum başka da bir şey demiyorum.
Yazarın şu anda Şamanlar Diyarı diye yayımlanmış yeni bir seri kitabı da çıktığını belirteyim. İthaki Yayınlarından çıkan eski bir kitap olsa da inşallah satın alınca bana yeni bir mutluluk yaşatacak.


4 NUMARA: Harry Potter Serisi ~ J.K. Rowling




Bir çok hayran kitlesine sahip olan Harry Potter benim için dört numarada. Bunun nedeni ise birçok kitapsevere göre filme göre yargılamak istememeyişim ve serinin henüz ilk üç kitabını okumuş olmam. J.K. Rowling'in yazmış olduğu Y.K.Y.'den çıkan seri genel olarak yedi kitaptan oluşuyor ve genç Harry Potter ve dostlarının maceralarını anlatıyor. İlk olarak Harry Potter ve Büyülü Taş olarak türkçemize başka bir yayınevi tarafından çevrilen serinin asıl patlaması filme çevrilmesiyle yaşandı. Belki de bu yüzden benim gözümde dört numaradadır.

BEŞ NUMARA: Percy Jackson ve Olimposlular





Kendini sıradan bir çocuk olarak görürken bir anda denizler tanrısı Poseidon'un oğlu ve bir yarı tanrı olduğunu öğrenen Percy Jackson ve arkadaşlarının maceraları belkide gelmiş gelmiş geçmiş en fantastik serilerden bir diğeri. Şu anda serinin ikinci kitabının film uyarlaması vizyonda olan Percy Jackson ve Olımposlular: Canavarlar Denizi ile bu seri daha da bir başarı kazanacaktır, buna eminim. Serinin ve tüm Rick Riordan kitaplarını Doğan Egmont Yayınları elinde bulunduruyor. Ayrıca serinin iki yan ürünü ve birde devamı niteliğinde olan üç serilik bir Olimpos Kahramanları adlı serisi mevcut bilginize.

ALTI NUMARA: Seçilmiş Serisi ~ Marilyn Kaye




Yine severek okuduğum ve asla vazgeçemeyeceğim bir seri olan Marilyn Kaye'nin yazmış olduğu ve Neden? Kitap Yayınları'ndan çıkan Seçilmiş serisi. Her bir kitabında farklı bir karakter üzerine yoğunlaşsa da genel olarak tüm karakterlerden bahseden muhteşem bir seri. Seri bir sınıfta toplanmış dokuz yetenekli -ki bu özel güçleri olan gençler- gencin hikayesini anlatıyor. Bu dokuz genç hem güçlerini açık etmemeli hemde güçlerini öğrenmiş olanlardan gizlenmeye çalışmak zorundadırlar. Serinin şu anda ilk altı kitabı yayımlandı ve bazı yerlerde şu anda her bir kitabı 13TL olan serinin kitapları 5TL'ye düşmüş durumda.

Evet, benim favori serilerim böyle. Peki sizin favorim ve vazgeçemem dediğiniz serileriniz var mı? Varsa neler? Benimle paylaşın bakalım ve yorum bırakmayı da unutmayın. :)


Yeni Bir Güzellik...

Hatırlarsanız bayramdan önce bir kitap alışverişi yaptığımı ve EPHESUS Yayınlarından çıkan ve Aimée Carter imzalı Tanrıça Serisinin son üyesi "Tanrıçanın Mirası" adlı kitabın bayramdan sonra dağıtıma başlanacağından alamadığımdan bahsetmiştim. Dün Annem ile Torium D&R'ye gidip hemen bir tane edindim ve sonunda güzelim serinin son kitabına kavuştum. Şu anda 150.sayfadayım ve o kadar harika ve hiç sıkmayan bir akıcılığı var ki anlatamam. Pinuccia'nın etkinliği dahilinde istediğim hiçbir kitabı uygun kategori bulamıyordum ve belki de canımın istediği kitap kategorisine uygun bir kitap olarak hiçbir kitabı düşünemiyordum ama "Tanrıçanın Mirası hepsini alt etmeyi başardı diyebilirim. Eğer seriyi okumadıysanız yazık olmuş hemen başlayın derim. Çünkü daha ne kaybettiğinizi bilmiyorsunuz. Eğer seriyi okumaya başladıysanız bu kitabı zaten alacağınıza eminim. 


Bu Kapağa Bayıldım#27

Görür görmez içime bahar huzuru yerleşti ve paylaşma isteği uyandı bende. Sizce de muhteşem bir kitap görseli değil mi?


~~Okuma Şenliğinde Birinci Ay~~

Sevgili blogdaşımız ve ablamız olan Pınar ya da blog nickiyle: Pinuccia'nın düzenlemiş olduğu Okuma Şenliğinin ilk ayını geride bırakmış bulunmaktayız. Açıkçası bende kim ne okudu ve ne kadar puan topladı diye merak içindeyim. Bir de en çok puan toplayana Pinuccia'nın bir hediyesi varmış. Gerçekten böyle güzel bir etkinlik düzenlediği için Pınar Hanım'a canı gönülden Teşekkür Ederim. Herhalde böyle bir etkinliğe aç olduğumuz 95 blogdaş sayesinde iyice anlaşılmıştır.

Evet, Okuduğum kitaplara ve topladığım puanlara bir göz atalım mı?

1 NUMARA: 150 Sayfadan Kısa bir kitap olan Ayın 7'sini Bekleyenler | Yunus Emre Coşan | KaNeS Yayınları | 96 Sayfa | 5 PUAN

2 NUMARA: Bir Serinin Devamı Niteliğinde Bir Kitap Okuyanlar kategorisinde Harry Potter ve Sırlar Odası | J.K. Rowling | Y.K.Y. | 314 Sayfa | 10 PUAN

3 NUMARA: Kendisi dışında herkesin o kitabı okuduğunu düşünenler kategorisinde Harry Potter ve Azkaban Tutsağı |J.K. Rowling | Y.K.Y. | 395 Sayfa | 15 PUAN

4 NUMARA: Okuduğu kitap hiç görmediği bir ülkede geçen kategorisinde Yeraltı Günlükleri 2: Gregor ve Felaket Kehaneti | Suzanne Collins | Pegasus Yayınları | 271 Sayfa | 20 PUAN

5 NUMARA: 400 Sayfa ve üzeri sayfa sayısı olan bir kitap okuyanlar kategorisinde Olimpos Kahramanları: Kayıp Kahraman | Rick Riordan | Doğan Egmont Yayınları | 542 Sayfa | 25 PUAN

Eee, hesaplamasını yaptınız mı? Hemen söyleyeyim 75 PUAN Toplamışım. Ayrıca okumam gereken kitaplar arasından şu anda üç kitabın da azar azar tadına bakıyorum. Bunlar neler mi?  -İşte Bunlar:

Tüm kuralları boş verip canının istediği bir kitap okuyanlar kategorisinde Arunas Yayınlarından yeni çıkan 452 Sayfalık Yürüyen Ölüler: İsyan kitabını okuyorum ve şu anda 120. Sayfadayım.

Asıl Mesleği yazarlık olmayan kategorisinde Asıl mesleği bilgisayar mühendisliği olan Karl Olsberg'ün Sistem adlı 371 sayfalık kitabını okuyorum. Can Yayınlarının 5 TL'lik yaz kampanyasıyla almıştım kitabı. Şu anda 67. Sayfadayım

Kendisiyle aynı yıl doğan veya ölen kategorisinde Hale Serisinin ilk kitabını okuyorum. Yazar Alexandra Adornitto benimle aynı yıl doğmuş biri. Pegasus Yayınları'ndan çıkan kitap 478 Sayfa. Ben ise 50.sayfadayım.

İki kategorimin ise eksikliği var şu an. Benimle aynı adı taşıyan yazar veya karakter ki bu zor değil bulurum ve Yasaklı bir kitap. İşte bu zor. Nereden ve nasıl sevdiğim tarzda bulucam. Offf....

Neyse, Bu güzel etkinliğe ev sahipliği yapan Pinuccia'nın bloguna BURADAN buyurun lütfen...


300.Post (Yayın) ve Balon Blog Olmamak vs... vs...

Bugün Ayın 7'sini Bekleyenler adlı yorumumdan sonra bir baktım ki 300.yazımı yazmışım. Ne kadar dolu dolu 1,5 yıl geçirmişim ve yazmışım ki yüzlerce yorum almışım, ayrıca bu süre içerisinde. Ama şunu söylemeliyim ki balon blog olmamak adına herhangi bir çekiliş düzenlemeyi düşünmüyorum. Nedir bu şimdi diyenler için? Ben kendini zırt-pırt çekiliş düzenleyip yazılarım okunuyor diye kandıran bir blog olmak istemiyorum. Yazılarım gerçekten okunmasını ve yorumlanmasını bekliyorum sadece. Blogumu takip edenler daha önceleri Beyaz Pencerem adlı bir blogumun olduğunu ve hayal ettiğim blog kavramından farklı bir şekilde oluştuğu için sildiğimi bilirler. (Tabi eski blogum şu anda bir Malay tarafından yeniden açılmış.) aslında bu %50'lik bir etkendi diğer %50'lik kısım ise blogumda doğru düzgün 75 izleyicim vardı ve bir anda düzenlemiş olduğum çekilişle izleyici sayım 245'e çıkıverdi. Bu demek oluyordu ki ben değil, yazılarım değil tam aksine çekilişlerim ön plandaydı. Ama bu blogu açtıktan sonra işte o aradığım huzuru ve yazılarımı farklı farklı ülkelerden gelen veya Yurt içinden, aynı şehirden okuyan dostlarımın ve blogdaşlarım okuması beni mutlu ediyor. Beni gerçekten takip edenler yine bu blogum  sayesinde takip ediyor,yorum bırakıyor, sorular soruyor ve sorularıma cevap veriyor. Ne mutlu bana ki kendimi bi balonun içine tıkmadım. Çekiliş düzenlemedim mi? -düzenledim ama kendimi yazılarımın gerçekten okunduğunu zannetmeme yol açacak kadar değil. Çevremi etkinliklerimle, yazılarımla, tasarımla ve fikirlerimle oluşturdum.

Şimdi bu kadar dolu olmamın sebebini sorarsanız şunu söylemeliyim ki bunun nedeni çevremi ne kadar zor oluşturduğumu göstermek Renkli Kitap adlı blogun beni bir çocuk gibi göstererek blogumu kendisinden sonra açarak kendine bir hakaretmiş gibi algılaması. Ben blogumu asla renkli kitaplar diye adlandırmadım veya bir yere yazmadım. Sadece fikirlerimi savundum, yazdım ve yazdım. Kendisinin yazısına yorum yapıp bir dönüş bekledim ama o beklenen dönüş gelmediği için böyle bir yazı yazma ihtiyacı duydum.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki ben blogumu oluştururken  ciddi ciddi araştırma yapıp uğraş verdim. Oluşturduktan sonra da bloguna zırt-pırt yorum yazdım ki gözüne batayım ve bu durumdan memnun mu, değil mi, olumlu mu, olumsuz mu? gibi... Ama bir cevap alamayınca da tamam herhangi bir sorun yok aramızda diyerek bloguma hız verdim. Ben genellikle ilk önce uzlaşmayı tercih edenlerdenim bu yüzden kendim zaten yazısına karşı yazdığım yorum da da keşke arkadaşa başka bir isim önerseydi de çözümü kendi aralarında bulsalardı diye yazmıştım. Blog açtıktan sonra blog link adresinizi zaten Ayarlar bölümünden değiştirebiliyorsunuz ve izleyicileriniz de aynı şekilde duruyor. Ne gerek var böyle tantanalara. Sonuçta siz blogdaşsınız ve her yeni üye ailenizin bir parçası. Lütfen ailenizin parçasını dışarıda bırakmayın. Bu blogdaş belki de herkes gibi hayalleri olan küçük biri. Eğer kendisi benimle irtibata geçerse de kendisine seve seve yardım edeceğim. Bu arada link verip de daha fazla rencide olmasına meğil vermeyeceğim.

Başka bir mevzu tüm YouTUBE videolarınız çalınıyor. Adım hakkında bir yazı yazılmış mı, olumsuz mu, olumlu mu? diye araştırırken buldum bu siteyi. Eğer E-mail adresinizle herhangi bir sisteme giriş yapmışsanız video silinmiş veya arızalanmış veya engellenmiş görünüyor ama mail girişi yapmamışsanız işte videolarınıza YouTUBE nickinizle ulaşabilirsiniz. Benim tesadüfüm sistem arızasının olması sayesinde fark etmem di ki yine sistem arızası mevcut. Yine rencide etmeme adına linkini vermeyeceğim dileyen olursa mail atıp linkini ister. Ama sonuçta YouTUBE'de video yayınladıysak elbette birinin paylaşacağını veya beğeneceğini biliyorduk değil mi yani. Sadece yorumları o sistem yerine YouTUBE kanalımıza yapsınlar benim için yeterli.

Link değiştirmeyi merak edenler işte resimlerle anlatım:


ilk olarak Kumanda Paneli-Ayarlar-Temel diyoruz ve ardından karşımıza çıkan kısımdan Yayıncılık kısmından Blog Adresi-Düzenle diyoruz.


Açılan kısıma yeni blog adresimizi yazarak kaydet seçeneğini tıklıyoruz. Böylelikle ne izleyicilerimizi kaybediyoruz, ne yazılarımızı ama sitemizin yönlendirme adresi farklı oluyor. Böylelikle pişti blog olmak ve başkalarının kalbinizi kırmasına son veriyoruz.

Umarım sizi sıkmamışımdır. Ben sadece içimde kalıpta kendimi hasta etmektense paylaşıp rahatlamak istedim.

Mutlu Pazarlar...


"Ayın 7'sini Bekleyenler"~Yunus Emre Coşan

Kitabın Adı: Ayın 7’sini Bekleyenler
Yazarı: Yunus Emre Coşan
Yayın Evi:  Kanes Yayınları 
Sayfa Sayısı: 95
Tür: Yaşamsal  Öyküler, Deneme

Tanıtım Yazısı:
 
Hayattır ki, hakkını verebilen yaşama sanatkârıdır. Dev kalplerin öngörüsü ile kelimelere dökülmüş kitaplardan geçer yolu bu sanatın. Bu sanat ne sanat içindir, ne kendi için. Bu sanat, hayat içindir; ömrün vefası için. Ruhunuzu teskin edebilmek ve kalbini tüm sevilere açma sanatıdır. Dünyayı kucaklayıp bir kitabın sayfalarına sıkıştırma gayretinde muvaffak olmuş bir yazarın engin bakış açısının, bilgi ve zekâsının tezahürüdür kitabı. Acı dokur, hüzün dokur kimi zaman, hayatın kasnağında. İki çift lafı vardır, bir tek kalbi olan tüm nadide ruhlara. Sabra sükûn, akla yol, gönle dil bir iz düşüm bu kitap. Satırlarda, hayata dair olanın izini sürüp, kimi zaman da ezberini bozmak için onun, anahtar kelimelerle sunulan.



Yorumum

Sevgili Pinuccia’nın düzenlemiş olduğu etkinlik kapsamında 150 sayfa ve altı olan bir kitap okumamız gerekiyordu ama elimde okunmamış öyle bir kitap olmayınca bende eskilere bir dönüş yapayım dedim ve aldım elime Yunus Emre Coşan’ın yazmış olduğu “Ayın 7’sini Bekleyenler”i ve aynı hissiyatı ve mutluluğu yeniden yaşayacak mıyım diye başladım okumaya. Kitap kendinden hiçbir şey kaybetmedi ve tam aksine kazandırdı diyebilirim. Gerek dili, gerek akıcılığı ve gerekse yaşamsallığı anlatması beni adeta yeniden büyüledi. İlk yorumumu Buraya yazmışım ama şunu söylemeliyim ki şimdi o heyecanım ve mutluluğum,sevincim on misli arttı. Bunun nedeni bir bakımada kitaptaki sözler. Dört söze video yetmediği için eklemedim videoya ama buraya da ekleyemeyeciğim. Dileyen olursa belki ilerde yazarım sözler çok uzun ve neredeyse bir sayfa kadar. Bu arada yazarın benim hakkımda yazmış olduğu yazıyı ve yazarın web adresini videonun altına ekliyorum. Bu kitabı sakın kaçırmayın.
Puanlama:

Pinuccia Puanlaması: 200 Sayfa okuma koşulu olsa da 150 sayfadan az sayfası olan kitap okuyanlar kategorisinde: 5 PUAN

~Kitaptan Alıntılar~

Bu arada bu seferde video kalitem iyi konuşma ve efekt kabiliyetim sıfır oldu kusura bakmayın. İyi Seyirler...


Yazarımızın önceki yorumun hakkında sitesinde yayımlamış olduğu yazı ve yazarımızın web sitesi.

İşte Yazarımızın Web Sitesi (Tabi benden bahsettiği kısımdan.):

 http://yunusemrecosan.com/basindan/ayin-7sini-bekleyenleri-tuyaptan-alan-bir-okur


TOP 6 Favori Kitap Uyarlamaları...

Genel anlamda zannedersem 2013 için okur yılı diyebiliriz. Her ay en az iki flimleşmiş kitap vizyona giriyor, girmeye devam ediyor ve devam edecekte. Bende Colored Books olarak kendim için hoşuma giden 6 (Altı) favori flimleşen kitabı sizlerle paylaşmak istedim.  Umarım memnun kalırsınız.

1 NUMARA: PERCY JACKSON VE OLİMPOSLULAR: CANAVARLAR DENİZİ




Rick Riordan'ın yazmış olduğu ve çok satanlar listesini altüst edip sekizden fazla ödül almış bir serinin uyarlaması olan Percy Jackson ve Olimposlular: Canavarlar Denizi'nde Percy Kiklop (Tek Gözlü Dev) bir kardeşinin olduğunu öğrenecek. Bu arada melez kampı tehlike altındadır. Kampı koruyan koruyucu bariyer zayıflamıştır ve bu canavarların melez kampına saldırmasına neden olur.



İKİ NUMARA: ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR: KEMİKLER ŞEHRİ


Henüz okumadığım bir seri olmasına rağmen oldukça ilgimi çeken nadir serilerden diyebilirim. Cassandra Clare'in yazmış olduğu aynı isimden uyarlanan film bu ay (23 Ağustos) sinemalarda yayımlanacak. Film Clary Fray adlı karakterimizin üzerine kurulu. Zira kendisi hiç bir insanın görmediği bazı şeyler görmekte.



ÜÇ NUMARA: AÇLIK OYUNLARI 2: ATEŞİ YAKALAMAK





Bu yılın belki de en iddialı yapımlarından biri olan Açlık Oyunları 2: Ateşi Yakalamak sizlere muhteşem bir görsel şölen sunuyor. Suzanne Collins'in yazmış olduğu aynı adlı kitaptan uyarlanan filmin vizyona giriş tarihi 22 Kasım.


Filmin Türkçe altyazı fragmanı mevcut ama ben en çok bize daha fazla görsellik sunan bu fragmanı beğendim.



DÖRT NUMARA: ŞİRİNLER 2



Eğer Şirinler çizgi filmden animasyon filme uyarlandı diyorsanız yanıldığınızı bilmenizi isterim. Küçüklüğümüzde severek izlediğimiz ve filmleriyle hala izlemeye devam ettiğimiz küçük mavi dostlarımız ilk olarak Belçikalı çizer Peyo tarafından yaratılıp ve Fransız/Belçika çizgi roman dünyasının önemli yayınlarında biri olan Spirou  Dergisinde boy göstermiştir. Film 1 Ağustosta vizyona girdi. Şu anda pek az sinemada boy gösteriyor. 

BEŞ NUMARA: DİVERGENT (UYUMSUZ)




Belki de 2014 yılının iddialı yapımları arasına girecek olan Divergent yazımdan da anladığınız üzere bu yılın filmi değil ama şimdiden benim favorilerim arasına girmeyi başardı.
Veronica Roth'un aynı adlı Distopik bir gelecek hakkındaki romanından uyarlanan film  konu olarak Açlık Oyunlarına benziyor.


Filmin fragmanı henüz yayımlanmadığı için şimdilik kısa bir fotoğraf şöleni...



ALTI NUMARA: WOLVERİNE





Marvel Çizgi Roman karakterinden biri olan Wolverine ile ilk defa X-Men vasıtasıyla tanıştık ve şimdi gördüğünüz gibi karakterimiz kendi yolunu çizip yalnız başına maceraya atılmış. Daha çok Japonya maceralarına odaklı olacak film 26 Temmuz'da vizyona girmiş bulunmakta. Şu anda hiçbir sinemada bulunduğunu zannetmiyorum ama en kısa zamanda DVD ve VCD olarak yayımlanacağından eminim. O zaman kesinlikle bu macerayı kaçırmayın.



Eee, hadi bakalım şimdi sıra sizde. Sizin böyle sabırsızlıkla beklediğiniz, vizyona giren veya vizyondan çıkan, beğendiğiniz, favoriniz olan yapımlar var mi? Dilerseniz blogunuzda böyle bir post hazırlayıp bana linkini atın ki yazımın altına yazınızın linkini ekleyeyim. Böylelikle bayramda hepimizin için bir eğlence olur. Ne dersiniz?