"Gündüzsefası"



Kitabın Adı: Gündüzsefası
Orijinal Adı: Morning Glory
Yazarı: Sarah Jio
Çeviren: Duygu Parsadan
Yayınevi: Arkadya Yayınları
Türü: Romantik, Dram, Gizem
Sayfa Sayısı: 357
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü…

Kalbin anahtarıdır gündüzsefası. Ruhlarında en derin izleri taşıyanları bile çiçekleriyle sarmalar, filizleriyle umut taşır. İşte böyle gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, 1950’li yıllarda ünlü bir ressamla evlidir. Her şeye sahip olan Penny’nin tek eksiği ise küçük evlerini taçlandıracak bir bebektir. Ancak gün geçtikçe tek eksiğinin bu olmadığını anlayacaktır çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekiyordur. Onun hissettiği tek şey ise içini kemiren acıdır…

Ada Santorini New York’ta yaşadığı trajediden sonra ağır depresyondadır. Kendini toparlamak için Seattle’a Tekneler Caddesi’ne gelir. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıkta Penny Wentworth adında bir kadına ait eski eşyalar vardır. Gariptir ki Tekneler Caddesi’ndeki hiç kimse bu kadınla ilgili konuşmak istememektedir. Merakına yenik düşen Ada, Penny’nin gizemli geçmişine adım atarken kendi geleceğini de örmeye başlayacaktır.

Okuyucuları kalemiyle büyüleyen Sarah Jio’dan bir başyapıt daha. Gündüzsefası’nı okurken, ne kadar imkansız görünse de her şeyin bir umuda açılacağını göreceksiniz.
Yorum

Sarah Jio’dan beklenildiği gibi bir başyapıt “Gündüzsefası”.
Bu kadının en ufak bir şeyden kocaman, içinize dokunacak bir roman yazmasına bayılıyorum. Bu romanda da keza öyle olmuş ve Sarah Jio, gündüzsefası adlı bir çiçeği okuyucuları etkilemek için başarılı bir şekilde kullanmış. İlk başlarda diğer romanlarına göre sönük gelse de, konular ilerledikçe bu kitabı sevdim ve finaliyle duygulandım. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitabın konusuna gelirsek eğer;
Penny sıradan bir kızdır ve adab-ı muaşeret kurallarını öğrenmesi için annesi tarafından bir okula gönderilmiştir. Yine okula gittiği bir gün yağmur başlar ve yanında bir araba belirir. Bu Dexter Wentwort’tur. Tanışmalarından üç ay gibi kısa bir süre sonra Penny kendinden oldukça büyük, daha önce evlenmiş olan (Bunu Penny’den saklıyor) bu ünlü ressamla evlenip, onunla, Seattle’daki bir göl evine taşınır. Her şey hoş gözükse de araları Dexter’ın ressamlığı yüzünden sürekli evden uzaklaşması yüzünden bozulmaktadır.
Yıllar Sonra
Ada, eşi James ile kızı Ella’yı kaybetmiştir ve bu onu fena sarsmıştır. İkisini de deliler gibi seven Ada, işinden ayrılıp Seattle’a bir göl evine taşınır. Burada acısını unutmaya çalışsa da, acısı gün be gün katlanacaktır. Kısa bir süre sonra tezgahın altında bulacağı bir anahtar ve odada sehpa olarak kullanılan bir sandık onu geçmişe bir yolculuğa çıkaracak ve Penny Wentworth ile tanıştıracaktır. Merakına yenik düşen Ada araştırmaya başladığında bu evin eski sahiplerinden olan Penny’nin yıllar önce kaybolduğunu ve bulunamadığını öğrenecektir. Yalnız göl evde yaşayanlardan kimse bu konu hakkında konuşmak istememektedir.
Puanlama:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopyala-Yapıştır yaparak İfade bırakabilirsiniz!
😂😉😊😋😍😘😗😙😚🙂🤗😇🤓🤔😐😑😶🙄😏😯🤐😮😥😣😒😓😔😕🙃😟😞😖🙁😢😭😦😰😳😵😡😠