Kitabın Adı: Sınırdaki Ev
Orijinal Adı: The House on the Borderland
Yazarı: William Hope Hodgson
Çeviren: Sönmez Güven
Yayınevi: İthaki Yayınları
Türü: Korku-Gerilim, Fantastik, Gizem, Bilimkurgu, Gotik
Edebiyat
Sayfa Sayısı: 197
Satın Al: D&R
Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Korku edebiyatının ustalarından William Hope Hodgson’ın en
önemli eseri olarak kabul edilen Sınırdaki Ev, bilimkurgunun, gotik edebiyatın
ve fantastik kurgunun iç içe geçtiği tekinsiz bir öyküye sahne oluyor.
Lovecraft’ın hayranlık duyduğu eserlerden biri olan bu kitap, yeraltı ile
yeryüzünün, Dünya ile Kozmos’un, geçmiş ile geleceğin, gerçeklik ile
fantastiğin arasında sıkışıp kalan bir münzevinin öyküsünü anlatıyor. Modern
edebiyatın başlıca konuları arasına giren Zaman, Ev, Birey, Akıl gibi kavramlar
hakkında yadırgatıcı bir bakış açısı sunan Sınırdaki Ev, her zaman “sınırlar”la
ilgilenmiş olan korku edebiyatının bize tuttuğu aynalardan biri. Hodgson’ın da
gösterdiği gibi, sırlarımız sınırlarımızda gizli.
YorumBerreggong ve arkadaşı Tonnison araştırma amaçlı olarak Ardrahan (Okurken ilk “Ardahan” diye okumuştum.) adlı bir kasabaya giderler ve ormanın içinde avlanıp beslenerek ilerlerler. Tesadüf eseri bir mağara keşfeden dostlarımız bu mağarada günlük şeklinde yazılmış, biraz hasarlı el yazmaları bulular ve hikayemiz bu el yazmalarında yazanları anlatmaktadır. Yazarının belirsiz olduğu bu el yazmalarında sahibinin taşındığı bir ev ve daha sonra başına gelen olaylar anlatılmaktadır.Okurken gerçekten sıkıldığım ve herkesin okuyamayacağını düşündüğüm “Sınırdaki Ev” maalesef beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Sanki yazarımız elinde kalan 3-5 sayfalık denemelerini karıştırıp-biriktirip bu kitabı ortaya çıkarmış. Kitap ilk olarak Hindistan ve Mısır tanrıları ile başlıyor. Daha sonra, korku unsuru olarak domuz canavarlar çıkıyor ve adamın peşinden geliyor. Daha sonra, bir anda uzaya geçiyor ve karakter yaşlanıyor, dünyanın ve güneşin sonu gelmeye başlıyor (Zaman atlaması olmuş). Adam tekrar gençleşiyor yeni olaylar oluyor. Yani tam bir hengame. Bu kitaptan en az 10 konu ve hikaye çıkar. Maalesef, Lovecraft’tan tam not almış olsa da, bu kitap benim için sınıfta kalıyor. Keşke kitap tek bir tema üzerine yoğunlaşmış olsaydı. Zira her bir tema ayrı bir güzel ve ilgi çekici nitelikte, hatta bir yerde ilk defa bir korku romanında korktum diyebilirim. Her edebi eser kişiye göre değiştiği için yine de, kararı size bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kopyala-Yapıştır yaparak İfade bırakabilirsiniz!
😂😉😊😋😍😘😗😙😚🙂🤗😇🤓🤔😐😑😶🙄😏😯🤐😮😥😣😒😓😔😕🙃😟😞😖🙁😢😭😦😰😳😵😡😠