"Olimpos'un Kanı"



Kitabın Adı: Olimpos Kahramanları - Olimpos’un Kanı
Orijinal Adı: The Heroes of Olympus – The Blood of Olympus
Yazarı: Rick Riordan
Çeviren: Belgin Selen Haktanır.
Yayınevi: Doğan Egmont Yayınları
Türü: Fantastik Macera
Sayfa Sayısı: 480
Seri Adı: Olimpos Kahramanları V. Kitap
Satın Al: D&R

Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Nico di Angelo onları uyarmıştı: Hades’in evi en kötü anılarını uyandıracak, hayaletlerini huzursuz kılacaktı… Nitekim şimdi her biri zor durumda. Teker teker korkularıyla yüzleşmekten başka çareleri yok.

Jason, küçükken onu terk eden annesinin hayaletiyle karşı karşıya. Bir lider olarak gücünü nasıl kanıtlayacağını bilmese de, annesinin yaptığı gibi sözünden vazgeçecek değil.

Nico, bir kez daha Reyna ve Koç Hedge ile gölge yolculuğu yaparsa hayalete dönüşebilir. Yine de bu karar, kehanetin belirttiği gibi başka birisinin hayatını kaybetmesini engelleyebilir.

Athena Parthenos’u, savaş patlak vermeden Melez Kampı’na götürmeye çalışan Reyna’nın peşinde zalim bir avcı var. Korkularını yenmeye çalışan Piper, üzerine düşeni yapmak için hazır. Leo ise planının işe yaramamasından ve arkadaşlarının kendisine karışmasından endişe duyuyor.

Oysa hepsi biliyor ki, Toprak Ana’yı alt etmek için içlerinden biri ölmedi…

Rick Riordan, çok satan Olimpos Kahramanı serisinin son kitabında, melezlerin hafızalara kazınan macerasını noktalıyor. Kahramanlar, tanrılar ve canavarların tek tek sahneye çıktığı Olimpos’un Kanı’nda heyecan doruğa tırmanıyor!
Yorum
Olimpos Kahramanları serisinin son kitabı olan, “Olimpos’un Kanı” kitabından merhabalar.
Evet, bir serinin daha sonuna gelirken içimde bir buruklukta yok değil. Ama neyse ki, Rick Riordan amcamız yeni bir seride Percy’nin hikayesine devam edecekmiş diye duydum.
Öncelikle ilk dört kitabı okumadan bu kitabı okumadıysanız bu kitap yorumumu okumayın Spoiler yiyebilirsiniz.
Başlıyorum. Hatırlarsanız, kahramanlarımız  Percy ve Annabeth Hades’in Evi kitabında bir çok düşmanla savaşıp dostlarının da, yardımıyla Tartarus’tan çıkmayı başardı. Ondan sonra dostlarımız ikiye ayrılarak bir grup Yunan Melezleri Kampı’na Athena Parthenos heykelini götürürken (Reyna, Leo, Koç Hedge), bir diğer grupta; Tanrıları bulmak için başka bir yere gittiler. (Kusura bakmayın okuyanı uzun zaman olunca haliyle unuttum. Ups..) Böylelikle karakterlerimiz yine ayrıldı ve maceralar başladı.
Şunu söylemeliyim ki serinin diğer kitaplarına göre fantastik öğeler çok olsa da, o kadar övüle övüle bitirilemeyen Gaia (Toprak Ana) bu kadar kolay ölmemeliydi bence. Madem Gaia bir anne en azından tanrılardan birini de, öldürüp öyle ölmeliydi. Diğer bir olay da maalesef Percy ve Annabeth’i pek göremedik, ama bunu da herhalde bir önceki kitaba bağlamak gerek, ya da Rick amca bizi alıştırmak istedi bilemiyorum. Genel olarak yine de, güzel bir kitaptı. Not almayı da, ihmal etmedim. İşte o alıntılarım:

“Amaçsız esen bir rüzgarın kimseye faydası olmaz.” (Sayfa 21)

“Ölüler her zaman hayattakilerin sayısını aşar.” (Sayfa 80)

“Her trajediden yeni bir güç doğar.” (Sayfa 454)

Puanlama:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kopyala-Yapıştır yaparak İfade bırakabilirsiniz!
😂😉😊😋😍😘😗😙😚🙂🤗😇🤓🤔😐😑😶🙄😏😯🤐😮😥😣😒😓😔😕🙃😟😞😖🙁😢😭😦😰😳😵😡😠