"Açlık Oyunları"

Kitabın Adı: Açlık Oyunları
Orijinal Adı: The Hunger games
Yazarı: Suzanne Collins
Çeviren: Sevinç Tezcan Yanar
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
Tür:  Distopya, Savaş, Macera, Gerilim
Seri: Açlık Oyunları Serisi I.Kitap

Tanıtım Yazısı:
ETRAFINIZDAKİ BAŞKA HERKES SABAHI
GÖREMEYECEĞİNİZDEN EMİNKEN
VAHŞİ BİR ORTAMDA KENDİ BAŞINIZA
HAYATTA KALABİLİR MİSİNİZ?

“Bu kitaba o kadar bağımlı kaldım ki, yemeğe çıktığımda bile kitabı yanımda taşıdım ve masanın altında okumaya devam ettim. Hikayesi beni birçok gece uykusuz bıraktı çünkü bitirdiğimde bile, yatakta bu kitabı düşünmeye devam ettim. Açlık Oyunları kesinlikle büyüleyici.”-Stephenie Meyer

“Elimden bir türlü bırakamadım… Bağımlısı oldum.”-Stephen King

Bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen bir yerin yıkıntıları içinde Panem ulusu yaşamaktadır, Capitol’ün etrafında on iki bölge bulunmaktadır. Capitol şiddetli ve acımasızdır ve bölgeler bir hat boyunca sıralanmıştır. Onların her biri her yıl yapılan Açlık Oyunları’na katılmak zorundadır. Yarışma için her bölge yaşları on iki ve on sekiz arasında değişen birer erkek ve kız çocuğu göndermek durumundadır. Açlık Oyunları TV’den canlı olarak yayınlanan ve ölümüne bir kavgadır.

On altı yaşındaki Katniss Everdeen annesi ve kendinden daha küçük kız kardeşi ile yaşamaktadır. Oyunlarda kız kardeşinin yerine geçerek ölüm cezasını üzerine alır. Ancak Katniss daha önce de ölüme çok yaklaşmıştır ve bu kez kız kardeşi için ikinci kez hayatta kalma mücadelesi verecektir. Gerçekten ne anlama geldiğini bilmeden bir yarışmacı olmuştur. Eğer bu mücadeleyi kazanırsa hayatta kalma seçeneğini başlatmış olacaktır.

KAZANMAK ÜN VE TALİH ANLAMINA GELİR.
KAYBETMEK KESİN ÖLÜM ANLAMINDADIR.
AÇLIK OYUNLARI BAŞLASIN…

Yorumum

Ve nihayetinde Açlık Oyunları’na başlanır.Şöyle söylemeliyim ki  kitaptan önce filmi izlediğime gerçekten çok seviniyorum. Zira bu kitabı okuduktan sonra filmi izlemiş olsaydım hep bir bekleyiş ve arayış içinde olacaktım ve bulamayınca sinirlenecektim.Kitap gerçekten muhteşem. İlk defa distopik bir eser okuyorum ama gerçekten bu sayede tüm distopik eserleri de okuyabileceğimi düşünüyorum.Kitapta karakterimiz güçlü tasvir edilmiş filmin aksine ki bu iyi. Diğer bir unsurda Katniss’in anlatımıyla okuduğumuz kitap karakterimizin duygularını ve filmde anlayamadıklarımızı anlatıyor ki buda artı bir puan.Konuyu anlatmaya gerek yok aslında. Malum hem film ve hem de arka kapak bize zaten her şeyi anlatır nitelikte.Bu kadar güzel görüşlerim var ama Woah dedirtecek kadarda değil diyebilirim.Kitap genel olarak “Haraçlar”, “Oyunlar” ve “Galip” olarak üç bölüme ayrılmış bulunmakta.Spoiler mı bilmiyorum ama şunu söylemeliyim ki filmin aksine bol öpüşme sahnesi içeriyor.



Puanlama:


7.Beyoğlu Sahaf Festivali

Bu yıl yedincisi düzenlenecek olan Beyoğlu Sahaf Festivali nihayetinde kapılarını tüm kitap sever ve koleksiyonerlere açıyor. Açıkçası çok merak etmeme rağmen hiçbir zaman gitmem kısmet olmadı ki bu yıl da gidebileceğimi sanmıyorum. Ama tüm kitapseverlere duyurmak amacıyla bir şeyler yazmaya karar verdim. Yeni yeri tamamlanamadığı için bu sene yine Tepebaşı'nda yer edinen sahaflarımızın kitaplarını ve diğer koleksiyonerlik envanterleri, objeleri bu yıl 30 Eylül - 19 Ekim tarihleri arasında saat 11:00 ve 21:00 arasında ziyaret ederek görebilirsiniz. ( 2 Gün Sonra )  
Şimdiden tüm kitapsever okuyucularıma bol kitaplı günler diliyorum. Dileyen bunu diğer bloggerlarla bir buluşma toplantısı olarak görüp grup oluşturabilir bence.


"Sonsuz"

Kitabın Adı: Sonsuz
Orijinal Adı: Endlesley
Yazarı: Kiersten White
Çeviren: Barış Emre Alkım
Yayın Evi: DEX Yayınları
Sayfa Sayısı: 310
Tür:  Fantastik Macera, Paranormal, Romantik
Seri: Paranormal III. Kitap

Tanıtım Yazısı:
Evie’nin paranormal geçmişi bir türlü peşini bırakmıyor. Uluslar arası Paranormal Tecrit Ajansı’nın yeni başkanı onu yine merkeze çağırıyor.Kara Kraliçe korkunç krallığında insanlara işkence ediyor. Doğaüstü yaratıklar tehlikeli ve gizemli kaderlerinden, onları kurtaracak bir kurtarıcı arıyorlar. Tüm varlıkların geleceği Evie’nin ellerinde.Paranormal dünya için zaman azalıyor. EVIE’NİN MACERASI, PARANORMAL VE DOĞAÜSTÜ’NDEN SONRA, SONSUZ İLE SON BULUYOR.
 “Şimdiye kadar yazılmış en iyi vampir/kurtadam/doğaüstü yaratık serisi devam ediyor.”-Newsday-
 “Olağanüstü seriye eğlenceli, içten ve güçlü bir son.”“Cynthia Hand-


Yorumum

Ve bir seri daha nihayetinde son buldu. Oldukça eğlenceli ve bir o kadar maceralı bir kitaptı. Serinin ilk kitabını okuduğumda sıkmıştı beni ama şimdi iyi ki devam etmişim diyorum. Yalnız sevmediğim yanları da oldu tabi. Örn: Her fırsatta Evie karakterimizin “Anne Ne Karın Ağrısıysa” demesi. Yani e be yazar onun yerine Evie’nin gözüne biraz korku sürmesi çekip bu sıfatların baş harflerinden ANKA adını çıkarmasına yardım etseydin ya. Bir de DEX yayınları sonunda şu yazı fontlarını biraz büyütmüş. Kendilerine bu husustan teşekkür ederim. Şu anda DEX Yayınlarından “Soğuk Öpücük” adlı kitabı okuyorum ve 15. Sayfadan gözüm yoruldu. Malum, yazı fontu.

Neyse. Kitabın konusu şöyle:

Raquel, UPTA yöneticiliğinden alınıp yerine Anne Ne Karın Ağrısıysa getirilmiştir. O da Evie’yi UPTA’ya geri çağırmaktadır. Ama Evie’yi tek isteyen o değildir! Paranormaller ve Kötü Kara Kraliçe de onu istemektedir. Herkesin tek bir amacı vardır oda kendi çıkarları.Paranormaller: Evie’yi kendi boyutlarına (Paranormal Dünya) dönmek için istemektedir, Kara Kraliçe ise; bunu engelleyip türünü çoğaltmak için Evie’yi istemektedir. Peki, Anne Her Karın Ağrısıysa ne istemektedir? Dahası Evie ne istemektedir ve kime güvenmelidir. Dost bildikleri düşman ve düşman bildikleri dost olmaya başlamıştır bile.

Hiç bekletmeden macerayı ve heyecanı size bir tabak içerisinde sunan Paranormal Serisi’nin üçüncü ve son kitabı “Sonsuz”u kaçırmadan alın derim. Kesinlikle pişman olmayacaksınız.



Puanlama:


Bu Kapağa Bayıldım#29


Türkçe edisyonu çıksa anında okurum dediğim bir kitap oldu. Şu kapağa baksanıza! Resmen ben macera kaynıyorum, beni alıp okuyun diyor.


Yaz Bitmeden Önce Gittiğim Büyük Ada Detayları

Daha önceki yazılarımda Ablam, Eniştem ve Annemle bir Adalar Turu yaptığımızdan bahsetmiştim. -Yaz bitmeden hemen önce- bugün size kitapla ilgili olan ve Adalar da gördüğüm ilginç şeylerden bahsedeceğim sizlere.

İlk önce, Büyük Adada da kendime bir kitapçı buldum. Kitaplar normal fiyatından satılırken ayraçlar 2.50 TL, Kartpostallar ise 1TL idi. işte o kitapçı İKSİDAS KİTAPEVİ.


Bu Kitapevi Büyükada da gördüğüm tek kitapçıydı. Hemen kıyı şeridinde Mado Cafe'nin yanında bulunuyor.
Alttaki resimde hemen kitapçının yanına tezgah kurmuş hanımefendi kendisi çiçek taçlar yapıp satıyor.
Bu da yine kıyı şeridinde biraz arkalarında yer alan bir esnafın hediyelik eşya ürünleri. Resimde görünmüyor ama ben en çok Nasrettin Hoca'nın "Doğuran Kazan" biblosunu beğendim. Şimdi resimde fark ettiğim Türk bayraklı çaydanlık-fincan da çok hoşuma gitti.
Biz faytonumuz durmadığı için ancak Reşat Nuri Güntekin'in evinin gölgesini göre bildik ama siz mutlaka faytoncuyu durmaya yeltendirim derim.
Adalar vapurundan iner inmez gördüğüm en ilginç şey bu ağaç oldu. İlk başta balon veya bez bağlamışlar diye düşündüm ama yaklaşınca ağaçdakilerin eski pet şişeler olduğunu görünce gerçekten çok şaşırdım. Adını da "Geri Dönüşüm Ağacı" koydum. (Bence herkes öyle diyordur ya neyse. ^_^ )

Kediyle bitirelim bu yazımızı da. Öyle masum durduğuna bakmayın. Önce bir güzel sevdirdi-okşattı kendini bana ve daha sonra da yiyecek vermeyince ve resmini çekmek isteyince dişlerini gösterdi. Bana dört ayaklı bir yılanı anımsattı dişlerini görünce. Dört ayaklı yılan mı var demeyin çünkü eski efsanelerde yaradanın ilk önce yılanları ayaklı yarattığı ve daha sonra yılanları cezalandırıp onları ayaksız yaratıp ayakları kedilere verdiği söylenir.



"Athena'nın İşareti"

Kitabın Adı: Athena’nın İşareti
Orijinal Adı: The Mark of Athena
Yazarı: Rick Riordan
Çeviren: Belgin Selen Haktanır Us
Yayın Evi: Doğan Egmont Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 552
Tür:  Fantastik Macera, Heyecan, Aşk,Mitolojik (MİT)
Seri: Olimpos Kahramanları III.Kitap

Tanıtım Yazısı:
ANNABETH dehşet içinde. Hera sağ olsun, altı aylık ayrılıktan sonra tam Percy’yle yeniden bir araya geleceklerken Jüpiter Kampı onlarla savaşa hazırlanıyor. 2.Argo, ateş püskürten gemi başı Festus ile birlikte ne yazık ki hiç de barışçıl bir görünüme sahip değil. Annabeth, JASON’ın güverteden Romalılara barış sinyalleri vermesini umuyor. Ancak bu, tek sorun değil. Cebinde annesinin, her hatırladığında sinirlerini bozan hediyesini taşıyor: Athena’nın İşareti. Yedi melezi Ölümün Kapıları’na götürecek kehanet zaten ürkütücü. Bunun üstüne Athena onlardan neden bu kadar tehlikeli bir görev bekliyor ki? Ancak Annabeth’in en büyük korkusu PERCY’nin değişmiş olması. Ya Percy artık bir Romalı olduysa? Ya eski arkadaşlarına artık ihtiyaç duymuyorsa? Savaşın ve Bilgeliğin tanrıçasının kızı Annabeth, doğuştan bir lider olduğunu biliyor. Ama yanında Yosun Kafa olmadan hiçbir yere adım atmak istemiyor. Dört farklı melezin bakış açısıyla yazılmış olan Athena’nın İşareti, kadim topraklara, Roma’ya kadar uzanan efsanevi bir macera. Çok önemli buluşlar, insanı dehşete düşürecek fedakârlıklar ve akla hayale gelmeyecek korkular, kehanetteki yedi melezi bekliyor.Buyurun 2.Argo’nun güvertesine, eğer cesaretiniz varsa…

Yorumum

Woah!Rick Riordan, Percy Jackson ve Olimposlular ve Olimpos Kahramanları Serilerinin tüm maceralarını Athena’nın İşareti adlı serinin okumuş olduğum üçüncü kitabına taşımış. Serinin bu kitabında neler yok ki? –Melez Savaşları, Yeni Bir Görev: Athena’nın işareti, Gaia ve Giganlarıyla savaş, Canavarlarla savaş, yeni tanrılarla tanışma vs. vs.-Serinin bu üçüncü kitabında Leo bir eildon tarafından ele geçiriliyor ve Roma melezleriyle Yunan melezleri arasında geçecek savaşın fitilini ateşliyor.Artık Yediler Kehaneti tamamen başlamış, ekip bir araya gelmiştir. Athena ise bu kehanet korkutucu değilmiş gibi diğer Athena çocuklarının beceremediği bir görevi Annabeth’in gerçekleştirmesini bekliyor. Sözde bu işaret her iki melez kampı arasında barışı sağlayacaktır.Hazel’in erkek kardeşi Nico Di Angelo, Gaia tarafından ele geçirilmiştir. Melezlerimizin bir an önce onu kurtarması gerekmektedir. Çünkü: Nico aslında Ölümün kapılarının nerede olduğunu biliyor olabilir.

Seri diğer seri ve seri kitaplarından farklı olarak üç karakter yerine bu sefer dört karakter üzerine yoğunlaşmış bulunmakta: Percy, Annabeth, Leo ve Piper.

Bu kitapta yer alan karakterlerimiz ise şöyle;
Percy: Poseidon’un Oğlu – Neptün’ün Oğlu
Annabeth: Athena’nın Kızı – Minerva’nın Kızı

Leo: Hephaistos’un Oğlu

Piper: Afrodit’in Kızı

Frank: Ares’in Oğlu –Mars’ın Oğlu (Anne tarafından Poseidon melezlerinin kuzeni ve bir şekil değiştirici. –Genellikle hayvanlar-)

Hazel: Hades’in Kızı – Pluton’un Kızı

Jason: Zeus’un Oğlu – Jüpiter Oğlu


Bonus Karakterimiz ise bir satir ve adı: Koç Hedge. Genellikle savaşa meyilli ama hiçbir hareketlenme yok. Bu yüzden karakterlerimiz arasında Leo’dan sonra en komik karakter.


Evet, bu seriyi tüm Percy Jackson ve Olimposlular serisini okuyan kitapseverlere tavsiye ederim. Emin olun hiç pişman olmayacak ve gözünüzün önünden de ayırmayacaksınız.

Puanlama:


En Son Kırtasiye Alışverişim

Malum olduğu üzere 2013-2014 eğitim-öğretim yılı başlamış bulunmakta. Her ne kadar bu durum bazı öğrenciler için iyi, bazı öğrenciler için kötü olsa da  benim için süper ötesi bir durum. Neden mi? -Çünkü; kırtasiye çılgınlığı yaşanıyor bu zamanlarda da ondan.
Bende hemen eski iş yerimin yerine açılan Esenyurt Eskule AVM'deki Metropol Home'a gidip birbirinden harika şeyler aldım. İşte aldıklarım:




1)Deco Bant (Deco Tape): Beşli olarak satılan bu bantların tanesi 1TL idi.
2)Çift uçlu ve her iki ucuda farklı olan Mikro serisi renkli kalemler. Tanesi 75 Krş. idi.
3)Malum Osmanlıca derslerim var ve bunun için alıştırma yapmam gerekiyor. Bu yüzden çizgisiz, harita metot bir defter aldım. Tabi İstanbul sever biri olarak da İstanbul-Beyoğlu temalı bir defter edindim. Bu defterin fiyatı ise 1TL 25 Krş. idi

Hazır İstanbul sevgimden ve kırtasiye ürünlerinden bahsediyorken sizlere bu harika teneke kutularımı da sunmak isterim. Üstekinde kitap ayraçlarım, alttakinde ise paket süslemelerim ve not defterlerim var. Yine çalıştığım yerden bunları 3.50 TL'ye almıştım.
Evet aldıklarım bunlar. Peki siz okulların açılma bahanesiyle neler aldınız? Okulun ilk haftası nasıl geçiyor? Benimle paylaşmayı unutmayın!


Kitap Tiryakileri ~ Bayanlar Takımı

Colored Books ile Mutlu Haftalar...
Daha önceki yazımda "Kitap Tiryakileri" adlı bir blog turundan bahsetmiştim. Bu grup altı ekip arkadaşından oluşup diğer turlardan farklı bir sisteme sahip olacak elbette.
Şu an bu tur kapsamında üç bayan arkadaşım gruba katılmayı kabul ederek beni hem mutlu ettiler hemde artık bayanlar takımımız tamamlanmış olduk. İnşallah erkekler takımımızı da oluşturup blog turlarımıza başlayacağız ama ilk önce bayanlar takımımıza şöyle bir göz atalım ne dersiniz.

Teklifimi ilk kabul eden arkadaşımız Sevgili Büyülü Kitaplık oldu. Kendisi tam bir fantastik tutkunu ama hangi kitabı verseniz suyunu çıkarır. Bloguna BURADAN ulaşabilirsiniz.

Bir diğer katılımcımız ise Benim severek takip ettiğim, yazılarıyla beni güldürebilen Sevgili Cessie ya da Blog ismiyle Kanalizasyon Balığı. Cessie'nin blogu içinde BURAYA tıklayabilirsiniz.

Bayanlar arasındaki son katılımcımız ise Mensis Kitaplık. Kendisi çok yeni bir blog olmasına rağmen yorumlama biçimi ve içtenliği çok hoşuma gitti açıkçası. Mensis Kitaplık için de BURAYA tık tık...

Evet, üç bayan arkadaşımızı bulduk. Şu anda erkek kitap yorumcuları aranıyor. Eğer bu yazımı okuduktan sonra aklınıza gelen biri olursa lütfen yorumla belirtmeyi unutmayın.

Ben şu anda üç arkadaşa teklifte bulundum ama biri iş, biri üniversite hazırlığı ve biri de diğer bir tur içerisinde yer aldığı için maalesef beni geri çevirdi. Kendilerine bir cevap yazdıkları için bile teşekkür ederim.

Eğer bir erkek arkadaş katılmak isterse sadece o zaman yeni bir bayan arkadaşı da gruba dahil edebiliriz. Haydi hayırlısı diyelim.

Evet, pazartesiniz nasıl geçiyor. Okul nasıl geçiyor? Yazmayı unutmayın! Tabi erkek kitap blog tavsiyelerinizi de yorum olarak yazmayı unutmayın. Ayrıca bizzat kendisi başvuru yapmak isteyenler orsselim@gmail.com adresine mail atabilir.

Bu arada Kitap Turumuzun Sitesine de BURADAN da ulaşabilirsiniz.


Açıköğretim Üniversitesi

Malum olduğu üzere geçen yıl yanlışıkla tercihlerim arasına eklediğim Fatih Üniversitesini seçmiş ve maddi imkanlarım doğrultusunda gidememiştim. bu yılda sınav soruları kolay olduğundan mı yoksa başka bir nedenden midir bilemiyorum maalesef YGS ayağında oltaya takılıp barajı geçemedim ama aldığım puan doğrultusunda bir tercih yapabilip Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü kazandım. Askerliğimi de 31 Aralık 2015 yılına kadar tecil ettirmiş olduğum için hemen kaydımı yaptırdım tabi.
Ama o nedir Allahım? Bir Osmanlıca dersi var çıldırmamak elde değil. Açıköğretim Fakültelerinin en zor yanı birde bunu benim uzaktan öğrenmem gerektiği. Allah yardımcım olsun diyelim.

Kayıttan sonra hemen kitapları verdiler. Şu anda iki tanesi eksik ama onları da inşallah 25 Ekimde kimliğimi almaya gittiğimde verirler. Birde kimlikte bana kayıt zamanı gıcık olduğu için kötü bir resmimi çeken müdür yardımcımızın çektiği fotoğraf olmasaydı iyiydi ya neyse.
İşte kitaplarım:
Kitabın Adına Dikkat! Sözde Giriş Kitabı ama kitap sonunda Osmanlıca Metinler yer alıyor. Tıpkı aşağıdaki gibi. Giriş kitabı buysa Gelişme ve Sonuç kitaplarını düşünemiyorum.
Bunlarda yardımcı olacağını düşünerek aldığım kitaplar. Allah sonumuzu hayır ederse çok işime yarayacaklarına eminim.
Gördüğünüz gibi durum budur. Bu doğrultuda birde iş bulup çalışmam gerektiğini eklersek blog macerama elbette son nokta koymayacağı ama fazlaca da yazı yazamayacağımı belirtmek isterim. Umarım dualarınızı eksik etmezsiniz. Zira böyle giderse Osmanlıcadan önce bir kuran kursuna gidip Arapça öğrenmem gerekecek gibi. Sonra ver elini diğer senelerde Osmanlıca'ya ek olarak Kırgızca, Özbekçe,Tatarca vs. vs.


"Neptün'ün Oğlu"

Kitabın Adı: Neptün’ün Oğlu
Orijinal Adı: Son of Neptune
Yazarı: Rick Riordan
Çeviren: Belgin Selen Haktanır Us
Yayın Evi: Doğan Egmont Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 454+6
Tür:  Fantastik Macera, Gizem, Aksiyon, MİT
Seri: Olimpos Kahramanları II.Kitap

Tanıtım Yazısı:
Denizler Tanrısı Poseidon’un oğlu Percy Jackson, uzun bir uykudan uyanıyor ve aniden kendini yılan saçlı iki kadınla yüz yüze buluyor. Sorun şu ki, bu yaratıklar ölmek bilmiyor. Ancak bu, Percy’nin sorunları arasında belki de en önemsizi. Çünkü Percy gizemli bir yaşlı kadın tarafından bir kampa götürülüyor. Melezlerle dolu bir kampa. Percy’nin hayatında ilk defa gördüğü bir kampa. Ne yazık ki Percy geçmişinden yalnızca tek bir kişiyi hatırlıyor: Annabeth Kesin olan bir şey var ki, Percy’nin daha yapacak çok işi var. İki yeni melez arkadaşı Hazel ve Frank’le birlikte, bugüne dek hiç görmediği kadar ağır bir görevle karşı karşıya: Yediler Kehaneti. Bu yolda başarısız olurlarsa zarar görecek olan tek şey kamp değil ne yazık ki. Tehlikede olan, Percy’nin eski yaşamı, tüm sevdikleri, tanrılar ve elbette ki tüm dünya…

Yorumum

Percy Jackson’ın maceraları yepyeni bir seriyle devam ediyor. Olimpos Kahramanları Serisi’nin bu ikinci kitabında Percy Jackson uzun bir uyku halinden hafızasını kaybetmiş bir şekilde uyanıyor ve Dişi Kurt Lupa tarafından eğitildikten sonra Roma Melezlerinin bulunduğu Jüpiter Kampı’na gönderiliyor ama yolda iki tane yılan saçlı kadının saldırısına uğruyor. Bunlar bir zamanlar öldürdüğü Medusa’nın kız kardeşleridir ve intikam almak istemektedir. Percy Jackson onları ne kadar öldürse de anında tekrar dirilirler.
Percy, yılan saçlı kadınlardan koşarak kaçarken yaşlı bir kadın ondan yardım ister ve ondan kendisini Jüpiter Kampı’na götürmesini ister. Bu kadın aslında tanrıça Juno ya da Yunan adıyla tanrıça Hera’dır.Percy kampta ulaştığında Hazel ve Frank adlı iki yeni melezle tanışır ve bu iki melezin de kendine göre bazı sırları vardır. Buna rağmen bu iki melez Percy’nin yeni yol arkadaşları olacaktır.

Heyecanı bol bir seriye şimdikten hazır olun derim. Percy Jackson ve dostlarının anlatıldığı kitapta nerdedeyse her yirmi sayfada bir Neptün’ün (Poseidon) akrabalarıyla karşılaşıyorsunuz. Ben karakter olarak en çok Harpya Ella karakterini sevdim. Eğer Percy Jackson ve Olimposlular Serisi’ni okuduysanız bu muhteşem Olimpos Kahamanları Serisini sakın kaçırmayın.

Ek Bilgi: Serinin ilk kitabı Jason karakteri üzerine yoğunlaşmış ve Jason karakteri Roma Melezlerinin kampından Yunan Melezlerinin Kampına gelmişti. Serinin ikınci kitabında ise tam tersi bir şekilde ve Percy karakteri üzerine yoğunlaşılmış. Çünkü bu iki melez kampı karşılaştıkları zaman kavga içerisine girdikleri için yıllar önce birbirinden ayrılmıştır ve bu durumdan herkes habersizdir. Yani ne Yunanlı Melezler Romalı Melezleri, ne de Romalı Melezler Romalı Melezleri bilmektedir. Yalnız Juna-Hera bu kampları Kronos'un annesi Gaia'yı yok etmek için birleştirmek istemektedir.



Puanlama:


Anna Dorfman Kitap Kapakları

Bu aralar başka başka siteleri (özellikle yabancı) gezip tasarım incelemeleri yaparak kendimi geliştirmeye çabalıyorum. Bir yandan da bazı siteleri özellikle arıyorum. Bunlar genellikle kitap kapağı tasarımı yapmış ve yapmakta olanların siteleri. Bugün de size "On Küçük Nefes" adlı kitabın kapak tasarımcısı Anna Dorfman'la tanıştırmak istedim. Kitabın emin olmamakla birlikte bir yayınevi tarafından telif haklarının alındığını biliyorum.
işte bir kaç kitap kapağı örneği:

Tasarımcımızın sitesine BURADAN ulaşabilirsiniz.
(Resimleri orijinal boyutlarında görmek için üzerilerine tıklayınız.)

Bir diğer konuda bildiğiniz üzeri Kitap Tiryakileri adlı bir blog turu düzenlemekteyim. Eğer oluşturacağım ekibin içinde yer almak isteyen arkadaşlar varsa orsselim@gmail.com adresine mail atabilirler.
Not: Kitap Blogu olması ve en az bir yıl blog yazmış olması tercihimizdir.


"Montague Amca'nın Dehşet Hikayeleri"

Kitabın Adı: Montague Amca’nın Dehşet Hikayeleri
Orijinal Adı: Uncle Montague’s Talles of Terror
Yazarı: Chris Priestley
Çeviren: Zeynep Alpaslan
Yayın Evi: Tudem Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 224
Tür:  Fantastik Gerilim, Korku
Seri: Dehşet Hikayeleri Serisi I.Kitap

Tanıtım Yazısı:
Edgar’ın amcası ormanın derinliklerindeki bir evde oturuyor. Edgar, ormandan geçerken köy çocuklarının ağaçların arkasına gizlenip onu izlediğinden emin, ne olursa olsun korktuğunu belli etmemeye kararlı. Bir gün Edgar’ın amcası ona bir dizi tüyler ürpertici hikâyeler anlatıyor. Üstelik, bütün bu hikayelerin gerçek olduğuna dair kanıtlarıda var: Küçük bir bez bebek, altın yaldızlı bir çerçeve, pirinçten yapılmış eski bir teleskop… Acaba Montague Amca bütün bu lanetli eşyaları nasıl bir araya getirdi? Fakat bu soruya cevap arayacak zaman yok. Edgar, karanlık bastırmadan önce ormandan geçip eve gitmek zorunda… ama belki de aradığı cevapları orada, ormanda bulacak. Montague Amca’nın kendi hikâyesinin, tüm zamanların en şaşırtıcı ve en korkunç hikayesi olduğunu keşfettiğinizde tüyleriniz diken diken olacak…

“Priestley’in masalsı anlatımı gotik bir festivalin ışıldayan fenerleri gibi…”   -Guardion-

“Kitabı bitirdikten saatler sonra bile içimdekı düşünceleri çözmeye çalışıyordum.”   -Sunday Telegraph-

“Keyifli bir korku kitabı”   -Irish Times-

Yorumum

“Montague Amca’nın Dehşet Hikâyeleri” adlı kitabı okurken adeta yerimden kımıldayamadım. Çünkü; bazı yerlerde tırsmış bulunmaktayım.Kitap “Cin” adlı bölümünde Türkiye’nin çok çeşitli illerinden ve şehirlerinden bahsediyor. Bir ara yazar Türk mü diye bile düşündüm.Eser 11 bölümden oluşuyor ve her bölümde bir korku hikâyesi ya da kitabın adına uygun olarak dehşet hikâyesi anlatılıyor.Konuya gelecek olursak:Edgar, annesini ve babasını yalnız bırakmak için yine Montague amcanın ormanın sonundaki evine gider. Her zamanki gibi diğer küçük çocuklar onu ormanın içinden amcasının evine girişini gizli gizli takip edip izlemektedirler.Montague Amca ne kadar zengin olsa da evinin içi hem eski eşyalarla dizayn edilmiş hem de dışarıdan daha soğuktur. Öyle ki elektrik bile yoktur.Montegue Amcanın yardımcısı çay getirip odadan çıktıktan sonra da dehşet hikayeleri ilk hikayesiyle başlar ama her şey git gide tuhaflaşır.  -Birden kapı kolları kendiliğinden hareket eder, ormanı sis kaplar, yardımcıdan gelemeyecek kadar çok ayak sesi duyulur ve en tuhafı her hikayede geçen tuhaf objeler Montague Amcanın ve Edgar’ın bulunduğu oda içerisinde de yer almaktadır.Bu objeler burada ne aramaktadır? Hikâyeler ne kadar doğru?Edgar ne kadar korktuğunu belli etmek istemese de bu mümkün olmayacak gibi görünüyor.


Puanlama:

Kitabın ilk illüstrasyonu...
Montague Amca ve Edgar

Bu illüstrasyon: kitabın tüm illüstrasyonlarını çizen David Roberts'in resmi sitesinden alınmıştır. Diğer illüstrasyonlarını ve çalışmalarını görmek için BURAYA tıklayınız.


"Kader"

Kitabın Adı: Kader
Orijinal Adı: Destined
Yazarı: P.C. Cast ~ Kristin Cast
Çeviren: Sevinç Tezcan Yanar
Yayın Evi: Pegasus Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 471
Tür:  Fantastik Macera, Gizem, Dram, Aşk
Seri: Gece Evi Serisi IX.Kitap

Tanıtım Yazısı:
KARANLIĞIN RUHU TARAFINDAN SINANAN BİR AŞK, BU SINAVI GEÇEBİLİR Mİ?
Tulsa Gece Evi, ışığın ve karanlığın güçlerinin çarpıştığı destansı bir savaşa sahne olur. Neferet’le çarpışmaya hazırlanan Zoey, savaşçı koruyucusu Stark’la birlikte ait olduğu yerde, evindedir.
Kalona ile oğlunun arasındaki bağlar kopmuştur. Nyx’in bahşettiği insan soylu biçimi sayesinde Rephaim ve Stevie Rae sonunda bir araya gelebilmiştir; tabii Rephaim Tanrıça’nın yolunda ilerleyip babasının gölgesinden sakınabildiği sürece…
Peki Zoey gerçekten güvende mi?Ve en önemlisi, kadere yazılmış olan değiştirilebilir mi?

Yorumum

Uzun zamandır kitap okuyamama problemi yaşarken yine Gece Evi Serisi sayesinde bu durumdan kurtulabildim. Kitap ve seri hakkında ne söyleyebilirim ki? –Kesinlikle muhteşem.

Konuya değinecek olursak;Neferet sonunda Vampir Yüksek Konseyi karşısında kendisini suçsuz olduğuna karşı konseyi inandırıp Tulsa Gece Evi’ne dönmüştür. Dönmesiyle birlikte de bir takım kötü olaylar dönmeye ve bazı dostlarımızla birlikte Zoey’nin de annesinin ölmesine neden olmuştur. Nyx’ten armağan olarak kendine gönderilmiş Aurax adında boğaya dönüşen ve aslında ne olduğunu bilmedikleri bir yaratıkla birliktedir ve O artık bir ölümsüzdür.

Bu arada Stevie Rae ve Kalona’nın oğlu Rephaim’im aşkı Rephaim’in Tanrıça Nyx’ten af dilemesiyle azda olsa düzene girmiştir. Çünkü Kalona hem oğlunun peşini ne kadar istese de bırakamaz, hem de Rephaim gündüzleri bir kuş ve geceleri tam bir insandır.

Bu seriyi sevmemin asıl nedeni seri hiçbir zaman önce yayınlanmış seri kitaplarını size unutturmuyor ve bir su gibi akıp gidiyor. Bu kitapta ilk kitapta olduğu gibi Zoey’nin üzerine yoğunlaşması da ayrı bir güzellik oldu. Ayrıca Afrodit’li kısımları okurken de gülmeme hakim olamadım. Gerçekten komik ve gerekli bir karakter.

Puanlama:


Kitap Tiryakileri'nin Doğuşu



Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama son bir kaç yazımda bir blog turu düzenleme hazırlığı içinde olduğumdan bahsetmiştim?
Nihayet bir hafta isim arayıp bir düzine kitap araştırıp sözlük karıştırdıktan sonra turumuzun ismini "Kitap Tiryakileri" olarak belirledim ve bazı blogdaşlarımın onayını da alarak hayata geçirdim. Haliyle her gün sabah yedilere kadar uyumayıp nihayetinde bir hafta içinde sitemizi de oluşturmayı başardım. inşallah en kısa zamanda bende dahil altı kişilik ekibimizi oluşturup incelemelerimize de başlayacağız. Eğer yeterli desteği görüp sponsor da bulabilirsek; ayrıca her kitap incelememizde bir de bizimle birlikte inceleme yapacak konuk  bir yorumcu eklenmesini istiyorum turlara (Her turda başka bir blog konuk yorumcusu). Böylelikle hem yayınevinin tanıtımı daha çok artar hem de diğer bloglar uzaktan izlemek zorunda kalmaz diye düşünüyorum. Ayrıca planladığım blog-siteyi incelediğinizde diğer blog turlarından farklı ve tamamen özgün olacağını da görebilirsiniz.
Lütfen site-blogu incelediğinizde olumlu veya olumsuz hiçbir şekilde yorumlarınızı esirgemeyin.

Site-bloga BURADAN ulaşabilirsiniz.


Bu Sefer Annem ve Ablam'dan Gelenler#1

Ben abladan yana bolluk yaşayanlardanım. İki Öz, iki Blogdaş ve tanımadığım bir sürü ablam var. Neyse,

Dün Annem, Ben ve küçük Ablam birlikte Elife Ablamın davetine icabet edemezsek de geç olarak Avcılar'a gittik. Tabi ben her zamanki gibi duramayıp Kırtasiye Dünyası'na ve ikinci el ve sıfır kitap satan İDA Kitapevi'ne doğru dalışa geçtim.

Kırtasiye Dünyası'ndan hazirandan beri her ay yaptığım gibi bir CNBC-e Dergisi aldım. Açıkçası bu sayısını pek beğenemedim ama yine işime yarayan bilgiler veriyor. Bu dergi benim araştırma duygumu geliştiriyor.
Ayrıca 8 Eylül'de CNBC-e kanalında yayınlanacak "Hannibal" dizisine yoğunlaşmış olan dergi, aynı zamanda Hannibal karakterinin oluşumundan ve aslında karakterin ilk olarak Thomas Harris'in dört serilik kitabında oluşturduğuna ve her kitabın sinema hikayesini de anlatıyor.

Bu da dergiyle birlikte gelen Dr. Hannibal Lecter Not Defteri:

Ablama ısrarlarım üzerine birde Kırtasiye Dünyası'ndan bu ahşap kedili ataç ayracı aldırdım ama fiyatını öğrendikten sonra resmen içime oturdu. (5 TL) Artık bunu hiç yanımdan ayırmam.



Ve işte Annemin bana aldıkları:

Geçen hafta Büyük Ablam, Eniştem, Annem ve Ben büyük ada turu yaptık ama şunu söylemeliyim ki ben her açıdan diğer adalarımı gözüme kestirdim. Büyük Ada gerçekten kıyı kesiminde çok pisti ve tarihi olan yerlere de faytonlar çıkmıyordu. (Kilise falan...)
Neyse, Ben orada da bir kitapevi buldum ve aynı ayraçtan iki tane aldım ya da anneme aldırdım. (Biri ablam için. ^_^)
Bu da yazımın sonu ve annemin bana almış olduğu en güzel hediye. Tudem Yayınlaı'ndan çıkan Chris Priestley'ın yazmış olduğu Dehşet Hikayeleri Serisinin ilk kitabı "Montague Amca'nın Dehşet Hikayeleri" kitabı. Gerçekten bayadır okumak istediğim bir kitaptı ve ikinci elcide görür görmez aşık oldum. Sağ olsun bunu gören annem de benim için bu kitabı 5 TL'ye aldı. (Dikkat ayraçla aynı fiyat.)



Evet benim güzelliklerim bunlardı. Peki siz neler yaptınız bu hafta. Bir hediye aldınız mı, bekliyor musunuz veya gönderdiniz mi?
Benimle paylaşmayı unutmayın.
Şimdiden iyi hafta sonları ve hayırlı Cumalar.


Ablam ve Eniştem'den Gelenler#2

Şu aralar bir blog için tasarım yaptığımdan ve ayrıca kendi blog turumu oluşturmak için tasarım yaptığımdan geçtiğimiz ay  içerisinde Tanrıça Serisi'nin son kitabı "Tanrıçanın Mirası" dışında hiçbir kitap okuyamasam da kitap almaya ve istiflemeye devam ediyorum. Bu hiç hoş bir durum değil benim için çünkü iki ay sonra İstanbul Kitap Fuarı açılacak ve ben oradan bir dünya kitap almak istiyorum. 
Neyse. İki gün önce ablam arayıp da Pelikan AVM'deki inkilap Kitapevi'nde olduğunu söyleyince çok sevindim. Geçenlerde DEX Yayınlarının Facebook sayfasına uğrayıp "Sonsuz" kitabını hiçbir yerde bulamadığımı ve 'yayında bir sorun mu var?' diye sormuştum ve onlarda sağ olsun benim için baktığım kitapevlerini kontrol edip en sonunda Pelican AVM'deki İnkilap Yayınevi'nde bu kitabın olduğunu belirtmişlerdi. Bu yüzden ilgilerinden dolayı DEX Ailesine çok teşekkür ediyorum ve kitaplarıma geçiyorum.

İlk kitabım şimdi de bahsettiğim gibi DEX Yayınlarının imzasını taşıyan ve Kiersten White'ın yazmış olduğu Paranormal Serisinin üçüncü kitabı "Sonsuz". Eser 310 Sayfadan oluşuyor.


Bir diğer eser ve benim yine geçen ay Okuma Şenliği dahilinde okuduğum bir seri olan Olimpos Kahramanları serisinin ikinci kitabı "Neptün'ün Oğlu". Kitap Doğan Egmont Yayınlarının imzasını taşıyor. Kitabın yazarı ise Rick Riordan. Kısaca ya da uzunca Percy Jackson ve Olimposlular Serisinin Yazarı. 
Bu arada kitap genel olarak 454 sayfadan oluşsa da kitabın sonunda birde altı sayfalık bir mitoloji sözlüğü var.


Ve serinin Türk okurlarıyla buluşan üçüncü kitabı "Athena'nın İşareti". Serinin dördüncü kitabı olan "Hades'in Evi" de yine yayınlanmayı ve alınmayı bekleyenler arasında yerini alıyor. Yine Rick Riordan tarafından yazılmış ve Doğan Egmont Yayınlarının imzasını taşıyan "Athena'nın İşareti" genel olarak 552 Sayfadan oluşuyor.

Bu arada şunu da belirtmeliyim ki Olimpos Kahramanları Percy Jackson ve Olimposlular Serisi'nin devamı niteliği taşımaktadır.
Şu anda Gece Evi Serisi'nin dokuzuncu kitabı "Kader"i okuyorum ve biter bitmez hemen bu güzellikleri okumaya başlayacağım.