Orijinal Adı: The Cleaner
Yazarı: Paul Cleave
Çeviren: Zeliha Babayiğit
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 456
Tür: Gerilim, Gizem,
Cinayet
Tanıtım Yazısı:
KANINIZI DONDURACAK BİR SERİ KATİL ROMANI
İşte Joe. O bir seri katil ve aynı zamanda bir
polis merkezinde temizlikçi olarak çalışıyor. Şimdi de kendisini taklit eden
bir katilin peşinde!
“Yeni Stephen King”
-NDR, Almanya-
“Sürükleyici ve tamamen gerçekçi bir polisiye.
Cleave takip edilmesi gereken bir yazar.”
-Tess Gerritsen-
“Cleave, sizi soluksuz okumaya ve sona
geldiğinizde kendinizi dışarı atıp derhal başka bir kitabı bulmaya zorluyor.”
-New Zealand Lawyer Magazine-
“İş polisiyeye gelince, Cleave okuyucuya nasıl
kanca takacağını biliyor.”
-Sunday Herald-
“Cleave, korkunun buzdan parmaklarıyla hayal
gücünü koparıp almakta bariz bir beceriklilik sergiliyor.”
-Christchurch Pres-
“Bir seri katil perspektifinden yazılmış
eğlenceli bir roman kulağa imkânsız ya da son derece hastalıklı gelebilir; ya
da her ikisi de. Ama bu ilk romanında Paul Cleave başarılı bir şekilde bunun
altından kalkıyor.”
-mX magazine, Melbourne-
Yorumum
Arka kapak yazısını okuduğumda ilk olarak düşündüğüm şey şu anda dizisini yayınlanan ve kitapları da yazılmış “Dexter”a benzediğiydi ki hiç yanılmamışım. Aradaki tek fark; Dexter bir polis-katil iken Joe bi polis karakolunda çalışan temizlikçi-katil.
Kitabı beğendim mi? –Hayır. Ama sonuna kadar okumaya çalıştım ve sonunda başardım. Kitap 200’lü sayfalarda Melissa adlı karakterin eklenmesiyle hareketlenmeye başlıyor ama bana göre en ilgi çeken kısmı son 60-70 sayfası oldu. Gerçekten mide bulantıcı bazı sahneler ve iğrençlik içermesine rağmen polis ve katil macerası veya bir kovalamaca içermiyor. Ayrıca bazı DNA örnekleri bırakmasına rağmen bir türlü kim olduğu tespitte edilemiyor. (Poliste her çalışanın-Temizlikçilerde dahil- DNA’sı mevcut.) En iyisi daha fazla sizi kitaptan soğutmadan konuya geçeyim.:Joe gündüzleri bir polis karakolunda temizlikçi, geceleri ise; sokaklarda Christchurch Oymacısı adıyla bir katildir. (Bu adı ona gazeteciler takıyor.) İlk cinayetini işlediğinde on sekiz yaşındadır ve daha fazla vicdan azabına dayanamayarak kendisi karakola gidip itirafta bulunur ama kimse onu dikkate almayım onun bir aptal olduğunu düşünürler. İlerleyen zamanlarda Joe, temizlikçiyi öldürür ve onun işine talip olur. Joe’yu bir aptal ve saf olarak düşündükleri için işe alırlar. Joe, temizlikçiliğin ona verdiği avantajları kullanarak odaları temizlerken kanıtları toplanıldığı odaya bir teyp yerleştirip kendisi hakkında bir ipucu bulunup bulunmadığını öğrenebilmektedir. Bu arada iş yerinde çalışan ve kardeşinin istemeyerek ölümüne neden olan sağlıkçı Sally ise Joe’ye ayak bağı olacaktır.Kitabı tavsiye etmem ama yine de edebi bir eser olduğu için her insanda farklı duygular uyandırabilir. Bu yüzden size bırakıyorum. Ayrıca bana bu kitabı hediye eden 365 Günlük bloğunun sahibesi sevgili ablam Elife’ye bir kez daha teşekkür ediyorum.
Lütfen yorumlarınızı bizden esirgemeyin...
aaa ilginçmiş ama Tess Abla da beğenmiş...:)
YanıtlaSilEvet, Tess Gerritsen de beğenmiş. Sanırım insanları oymak kendi kitaplarının türüne yakın olduğu için.
SilYine merak ettiğim romanlardan.Bunu da okumalı.Tanıtım için teşekkürler,kardeşim..
YanıtlaSilNe demek ben teşekkür ederim. Umarım okursanız beğenirsiniz.
Sil