Kitap Tiryakileri ile Blog Turları || 5.Blog Turu - 5.Gün || "#diren AŞK" Karakter Analizi


Kitap Tiryakileri ile Blog Turları 5.Blog Turu ile kaldığı yerden devam ediyor. 5.Blog Turumuzun 5.Gününde bendeniz sizin için kitabı daha iyi anlayabilmeniz için karakter analizimi hazırlamış bulunmaktayım. Keyifli okumalar dilerim.

Aslı => 32 yaşında olan Aslı,geçmişindeki bazı olaylardan dolayı Sinan ile evlenmiş ve bu evliliğini ölü bir bebek doğurmasının ardından son noktayı koymuştur. Artık ayakları üzerinde durmaya çalışan Aslı, bir resim galerisinde çalışmaya başlar. Hayatına yeni birini almayan Aslı'nın hayatı arkadaşı Sibel'in oğlu Cem'i kendisine emanet etmesiyle tamamen değişecektir.

Sinan => Aslı'nın eski eşi Sinan. Aslı ile aralarında anlaşmazlıklardan dolayı boşanma noktasına gelmiştir ama tam bu anda Aslı'nın hamile olduğunu öğrenir ve ona yeniden bağlanır. Yalnız bu durum Aslı'nın bebeğini ölü doğurmasıyla son bulur ve Aslı ile boşanırlar.

Ufuk => Üniversite öğrencisi olan Ufuk aynı Aslı gibi Mersinlidir. Babasının annesine ve kendisine uyguladığı şiddetten ve baskıdan muzdariptir ve bu yüzden çevresine karşı çekimserdir. Gezi Parkı Direnişi onun için bu çekimserliğinin son bulduğu ve aşkı tattığı tek andır. Gezi olayları sırasında arkadaşı Kaan ile Aslı'nın hayatını kurtaracak ve kendisinden 12 yaş küçük olan Aslı'ya aşık olacaktır.

Sibel => Aslı'nın en yakın arkadaşı olan Sibel, eşiyle problemler yaşamaktadır ve bu yüzden de eşiyle arasını düzeltmek ister ve en iyi fırsat olarak da eşiyle birlikte seyahate çıkmayı görür. Yalnız bir sorun vardır o da oğlu Cem'i kime emanet edeceğidir. En iyi arkadaşı ve sırdaşı Aslı bu durum da ideal görünmektedir.

Cem => Aslı'nın en yakın arkadaşı olan Sibel'in oğlu Cem. Annesinin evliliğini düzeltmek için babasıyla seyahate çıkmasından dolayı annesinin arkadaşı Aslı'da kalmaya başlar. İlk başlarda bir misafir olsa da daha sonra Aslı'yla sırdaş olacak ve her şeyi paylaşacaktır. Öyle ki kız arkadaşı Pelin'i bile Aslı ile tanıştıracak ve Aslı'nın hayatına renk getirecektir. Gezi Direnişini de tabi...

Pelin => Espiritüel  bir karakter olarak karşımıza çıkan Pelin, Cem'in sevgilisidir.

Ali-Hakan => Cem ile Pelin'in eşcinsel arkadaşları. Bu ikili ile Gezi Parkı Direnişi sırasında tanışıyoruz. Bu ikilinin kitaptaki asıl rolleri: bize her kesimden ve yaşamdan insanların bir amaç uğruna birleştiklerini göstermek.

Kaan => Ufuk'un en yakın arkadaşı olan Kaan ile yine Gezi olayları sırasında tanışıyoruz. Aslı'nın hayatını kurtaran iki kişiden biri olan Kaan, aynı Ali ve Hakan gibi yan karakterlerimiz diyebiliriz. Anlayacağınız üzere kitapta kendilerine pek yer edinemeyenlerden.

Evet, bugünlük bana düşen kısmın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Detaylı bilgileri ve Tur Detaylarını Facebook adresimizden öğrenebilirsiniz. 5.Blog Turumuzun Takvimi:




"Mutlu Olmak İsteyen Adam"

Kitabın Adı: Mutlu Olmak İsteyen Adam
Orijinal Adı: Lhomme qui voulait etre heureux
Yazarı: Lourent Gounelle
Çeviren: Işık Ergüden
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 195
Tür:  Kişisel Gelişim, Bilgelik Aydınlanma

Tanıtım Yazısı:
İNANDIKLARIMI GERÇEKLİĞİMİZ OLABİLİR

Bir düşünün…

Bali’de tatildesiniz. Eve dönmeden önce bir şifacıya görünüyorsunuz. Aslında bir şikayetiniz yok. Sadece onun ününü duymuş olduğunuz için görüşmek istiyorsunuz.

Şifacının teşhisi kesin: Sağlığınız gayet yerinde ama… mutlu değilsiniz.

Sonsu bir bilgeliğin taşıyıcısı olan bu yaşlı adam sizi sizden daha iyi biliyor gibi gözükmekte. Yaşamınıza tuttuğu çok özel ışık, sizi olabilecek en büyüleyici maceraya sürükleyecek: Kendini keşfetmek! Size yaşattığı deneyimler yaşamınızı altüst edecek ve düşüncelerinizdeki yaşamın anahtarını size sunacak.

Dünya çapında insanların dilinden düşmeyen, Mutlu Olmak İsteyen Adam, gerçekten mutlu olmaktan bizi alıkoyan şeylerden kurtulmayı öğrendiğimiz an, elde edebileceğimiz yeni imkânlar dünyasıyla bizi tanıştırıyor.

“Kulaktan kulağa yayılarak büyük bir başarı kazana, insanların hayata bakış açılarını değiştiren eşsiz bir roman.”
-Psyhologies Magazine

Yorumum

“Bizler, ne düşünüyorsak oyuz.
Dünyamızı düşüncelerimizle inşa ederiz.”

Buda

“Olağanüstü kurgusuyla içinize işleyecek bir kitap. “

Şu aralar “Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim” adlı 3.Kitabı çıkan Lourent Gounelle ile ne zamandır tanışmayı planlıyordum ve kısmet 2.el bir kitapçının rafında karşıma çıktı. Lourent Gounelle olağanüstü kurgusu ile okuyucusunu büyülüyor ve bambaşka bir diyara götürüyor adeta. Bu bambaşka diyar aslında sıradan Balili bir şifacının Bungalovundan başka bir yer değil.

Kesinlikle tavsiye edebileceğim muhteşem bir terapi ve kişisel gelişim kitabı. Özellikle sınavlardan önce her öğrencinin okumasını ve kendine olan inancını arttırmasını tavsiye ederim.

Lütfen yorumlarınızı bizden esirgemeyin...

Kitaptan Alıntılar
 “Bir şeye inandığımızda o gerçek olur, bizim gerçeğimiz olur.” (Sayfa 29)

 “Başarılı bir fotoğraf uzun bir nutuktan daha çok şey söyler.”  (Sayfa 72)

“Yaşam bitmek bilmez bir yarıştır,  yalnızca en hızlı olanlar yırtar. Sürüklenenler, daldan dala konanlar ya da kendilerini zevke verenler, ölür.” (Sayfa 80)

“Kusursuzluk üstüne hiçbir şey inşa edilemez.” (Sayfa 127) 

Puanlama:


Biraz Alışverişe Kim Hayır Diyebilir ki?

Yepyeni bir gecikmiş yazımdan daha merhabalar. '_'
Gecikmiş diyorum çünkü şimdi size sıralayacağım tüm ürünler geçen hafta alındı ve maalesef iş yoğunluğumdan şimdi yazmaya fırsat buldum.
Geçen hafta perşembe günü 7.sınıfa giden yeğenimin okulu açılmadan şöyle bir İstanbul turu yapalım dedik ve ilk önce Avcılar'daki 2.el kitapçıma uğradık. Ta bi yine dayanamadım ve birbirinde güzel bu üç kitabı aldım.




"Mutlu Olmak İsteyen Adam" okundu bile. Birazdan yorumum da gelir. Bu arada üç kitaba 25 TL verdim bilginize.

Evet, Avcılar'dan metrobüs ile Cevizlibağ durağına gidip oradan da tramvay ile Sultanahmet durağına gittik. Gerçekten uzun süredir hiç bu kadar gezmemiştim diyebilirim. Yürüyerek Gülhane Parkı'nın içinden geçerken de birbirinde güzel çiçek kokuları ve cıvıl cıvıl kuş sesleri de bizi mest etti. Gülhane'den Eminönü'de yürürken Eminönü kıyı şeridinde İstanbul Büyükşehir Belediyesinin açmış olduğu ve istanbulu anlatan hediyelik eşyaların ve kitapların bulunduğu küçük işletmeye uğradık ve ben bu güzel ayracı aldım.

Fiyatı 3 TL idi ve bana makul göründü. İnşallah bir daha gidip bu sefer  İstanbul'lu ürünleri benim gibi çok seven blogdaş ablam için çeşit çeşit alacağım.

Ertesi Gün ve tabi ki iş var ama çalıştığınız yer bir kitapçı ve bir AVM ise yine alışverişe devam edersiniz.

Aylık olarak yine "CNBC-E" dergimi ve buna ek olarak birde "Sabitfikir" dergisi alıyorum aldım.



CNBC-E dergisinde bu ay film ekinde vizyona yeni giren "Para Avcısı" var. Bu arada filmin kitabı da film afiş görseliyle bazı D&R şubelerinde yeni çıkanlar arasında kendine yer edindi.



Bu edebiyat dergisine bayıldım. Derginin içindeki "Esinti mi, Çalıntı mı?" yazısını mutlaka okuyun derim. Kimler kimler de esinlenmiş, yoksa çalmış mı demeli?

Evet, Turkcell prof. Kulübü üyesiyseniz o zaman D&R şubelerinden her cuma bir kampanyaya dahilsiniz demeli. Turkcell prof. Kulübü'ne üye olanlar her cuma D&R'dan seçili kitapların bazılarından %50 indirimli kitap alabiliyorlar. İki hafta önce Doğan Egmont yayınlarından seçili kitaplarda %50 indirim vardı ve bu hafta da Top 10 listesinden seçtiğiniz bir kitapta %50 indirim vardı ve bende bu durumdan yararlanarak "Böğürtlen Kışı" kitabını %50 indirimli aldım. Bakalım yarın bizi nasıl bir indirim bekliyor.



Ve yemek molası...
Genelikle hep Tcibo'nun pahalı olduğunu düşünmüşümdür ama yemek molamda bir göz atayım dedim ve göz atmakla yetinmeyip indirimdeki bu dergiliği aldım.


Dergiliğin fiyatı 7.50 TL idi. Bu arada bu dergilikle aynı desende not defterleri, kalemler, post-itler ve dosyalar da Tcibo'da. Bence bir göz atın derim.

İşte bir hafta böyle geçmiş. Peki siz neler yaptınız, neler yapıyorsunuz? Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin!


Deli Çocuğun Güncesi "Alıntılar"













"Deli Çocuğun Güncesi"

Kitabın Adı: Deli Çocuğun Güncesi
Yazarı: Özgür Bacaksız
Yayın Evi: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 126
Tür:  Türk – Günlük - Anı

Tanıtım Yazısı
“Bazen insanlar kadar paragraflar da anlamsızlaşır. Hiçbir sözcük seni anlamaz, anlatamaz, yazdıramaz. Çaresiz bırakırlar seni, suskunluğa terk edersin kendini. Sonra biraz daha acı çekersin, hüzün çuvalına eklersin bir şeyler, tekrar yazmaya kalkarsın ve sonra fazlasıyla yazarsın.”

Yorumum

Yine muhteşem bir kitap yorumundan merhabalar!
Hatırlarsanız kısa bir süre önce sizlere çalıştığım D&R şubesine gelen yeni çıkmış kitaplardan bahsetmiştim. Hatırlamayanları BURAYA alayım.
İşte o yazımda da şimdi yorumlayacağım kitabı ne kadar çok okumak istediğimden bahsetmiştim ve o yazımdan sonra yazarımız Özgür Bacaksız benimle irtibata geçip okumak istersem eğer bu güzel eseri bana gönderebileceğini belirtti ve yepyeni bir türle ve yazarla karşılaşmış oldum. İzninizle de eserimizi yorumluyorum.

Özgür Bacaksız, “Deli Çocuğun Güncesi”nde, bütün ayrıntılarıyla deliliklerine adım atıyor ve bize geçmişine yönelik anılarını anlatıyor. Bu anıların en güzel yanı da bu anılarda kendinizi de bulabilmeniz. Sizde “Deli Çocuğun Güncesi”nde kendinizi bulmak isterseniz bu güzel eseri sakın kaçırmayın. Bu arada eserimiz şu anda 8.Baskısını yapmış durumda.

Lütfen yorumlarınızı bizden esirgemeyin...

Puanlama: