Kitabın Adı: Satranç
Orijinal Adı: Schachnovelle
Yazarı: Stefan Zweig
Çeviren: Yahya Kurtkaya
Yayınevi: İnsankitap Yayınları
Türü: Dram, Bilgelik,
Sayfa Sayısı: 130
Satın Al: Kitap Sahaf
Tanıtım Bülteni / Arka Kapak:
Satranç, bir anlamda Avrupa düşüne ve hümanizmaya yakılmış
ağıttır. Ağıdı yakan da, yenilginin bayrağı gibi duran, bir çekip gitmeyle
dünyadan ayrılmıştır. Hümanizmin güzelim evladı bir yeryüzü cennetini
kuramamış, Avrupa denen düşünce Amerikanlaştırılmasıyla çözülmüştür. Şimdi
Avrupa; üzerine kapanmış, kendinden gayrı olanla karşılaşmak dahi istemeyen
kibirli, korkak, bencil “ben”dir. Kapılarını, kalbini, sofrasını kapatmış bir
ben…
Amerikanlaştırılmış dünya, Zweig’in dahi ummadığı; daha çiğ,
daha çirkin bir savaşın öznesidir şimdi. Zweig, cehenneme çevirdiği
coğrafyalardan kaçanları uzağında, çok uzağında tutmakla yetiniyor.
Nihat Dağlı
***
Stefan Zweig 1881 yılında Viyana’da doğdu. Babası varlıklı
bir sanayiciydi. Viyana ve Berlin’de eğitim gördü. Birçok ülkeyi dolaştıktan
sonra Birinci Dünya Savaşı sırasında, Zürih’e geldi. Savaş karşıtı kişiliğiyle
tanındı. 1919 – 1934 yılları arasında Salzburg’da yaşadı, 1938’de İngiltere’ye,
1939’da New York’a gitti, birkaç ay sonra da Brezilya’ya yerleşti. Avrupa’nın
içine düştüğü duruma dayanamayarak 1942 yılında karısıyla birlikte intihar
etti. Çok sayıda denemesi, öyküsü, uzun öyküsü ve romanı yanında, büyük bir
ustalıkla kaleme aldığı yaşamöyküleriyle de ünlüdür.
Yorum“Nasıl ki aşk için biri gerekliyse satranç için de bir eş gereklidir.” (Sayfa: 29)O kadar güzel kitaplar vardır ki, Türkçe’de söyleyebileceğimiz ne kadar güzel kelime varsa da az gelir, karşılamaz söylemek istediğimizi. Bu kitap içinde aynen bu durum geçerli. Gerçekten kısa olmasına rağmen oldukça muhteşem bir kitaptı. Bu kitaptan gerçekten bir şeyler kazabilirsiniz ki, onu da söylemeden edemeyeceğim. Gelelim konusuna. Czentovic, ailesi erken öldüğü için yetim kalmış ve peder tarafından sahiplenilmiştir. Peder ona ne kadar bilgi verip, okula gönderse de beynine hiçbir şey girmeyen bir çocuktur. Yalnız bir gün satranç oynayan insanları gördüğünde ilgisi ister istemez oraya kayar. Bunu gören peder ona ilgi duyduğu şeyi verecektir ve o ileride ünlü bir satranç ustası olacaktır (olmuştur).Hikayemiz burada yazarımızın bir gemi yolculuğuna çıkmasıyla başlıyor. Bu gemiye binerken kalabalık bir medya grubunun ortasında Czentovic’i gören yazarımız, bu satranç ustasının hayatını öğrenir ve onunla tanışmak ister ve acemice bir satranç turnuvası düzenler. İlk rakibi olan McConnor, yenilmeyi ve aşağılanmayı göze almayan biridir. İkisi birkaç el oynadıktan sonra oradan onları aşağılayarak bakan gözlerle bakan Czentovic geçtiğinde McConnor, Czentovic’e meydan okur ve aralarında ertesi gün bir turnuva başlar. Bu turnuvada ilk turu kaybeden yazarımız ve McConnor, ikinci tura gelindiğnde ise; adının Dr B olduğunu öğrendikleri kişinin yardımıyla berabere kalırlar. Asıl soru: “Bir şampiyonu yenilgiye uğratabilen bu kişi kimdir?” Bu kişi Czentovic’in de dikkatini çeker ve ona meydan okur. Böylelikle hikayemiz başlar.
Okunacak kitaplar listesinde epeydir bekleyen bir kitap. Yazıyı okuyunca öncelik vermem gerektiğini düşündüm :)
YanıtlaSilKesinlikle okumanızı tavsiye ederim @Merve Tayız. Okuduğunuza asla pişman olmayacağız bir kitap.
Sil