Kitabın Adı: Evin
Hanımı
Orijinal Adı: The
Womnn of the House
Yazarı: Alice
Taylor
Çeviren: İpek Külah
Yayın Evi: Orkinos
Yayınları
Sayfa Sayısı: 304
Tür: Dram,
Aile, Günlük Yaşam (Köy Yaşamı)
Tanıtım Yazısı:
Ansızın gerçekleşen bir kaza ve ölen
bir baba…
Koca çiflikle baş edeceklerini
bilemeyen çocuklar…
Satılık bir çiftlik… Küçük bir
kasabada birbirine düşman iki ailenin nesiller süren mücadelesi…
Kilise pederine rağmen yapılabilen
okul…
Evin Hanımı, Alice Taylor’ın sizi
çepeçevre saracak, elinizden düşüremeyeceğiniz ilk romanı.
“O lanet olası yataktan çıkmak
zorunda. Nora her sabah okula yorgun bir şekilde gidiyor; bugün uyuyakaldı ve o
adi Bayan Buckley onu müdürün odasına gönderdi. Sen de bütün işlere tek başına
yetişmeye çalışmaktan bitap düştün. Ben bu lanet olası yastan bıktım artık.”
“Evin Hanımı, haftalarca İrlanda’nın
en çok satanlar listesinde en başta kaldı.”
-The O’Brien Press-
Yorumum
Nora ve Peter babalarının amansız bir trafik kazasında ölmesinden sonra anneler Martha’nın da kendisini odasına kapatmasından dolayı tamamen yalnız kalmışlardır. Onlara sahip çıkacak kişi ise çiftlik çalışanları ve halaları Kate’dir. Bunun üzerine bu iki çocuk hem çiftlik işlerine yardımcı olmak, hem de düşmanları olan Conwayların baskılarına katlanmak zorundadır. Ama tüm bu işlerle ilgilenirken okullarının uzak olması onlar için bir dezavantaj olacaktır ve bu onları zor duruma sokacaktır. Dahası…
İçinizi ısıtacak sımsıcak bir aile hikâyesi… Benim olumsuz olarak etkileyen tek yanı ilk 100 sayfadaki karakter fazlalığı oldu ve bu durum konuya tamamen hakim olmamı engelledi ve haliyle kitabın ancak sonlarına doğru yeni yeni konuya hakim olabildim. Genel olarak bakarsak kararız kalmış durumdayım.
Lütfen yorumlarınızı bizden esirgemeyin...
*Kitaptan Alıntılar*
* “Annem
der ki, kötü olayların sonunda hep iyilik vardır.” (Sayfa: 74)
* “Çok
katı olmak kötüdür; biraz katı olmak ise iyidir. Çok katı insanlar esnemez,
kırılırlar.” (Sayfa: 84)
* “Kasabada
ziyaret ettiği kadınları düşündü. Bu köylü kadınların çoğu erkeklerden daha
güçlüydü. Çocuk doğuruyorlar, ağır işlerde çalışıyorlar, hesap kitap işlerine
bakıyorlardı. Bazıları yumurta ve tavuk satarak kendi paralarını
kazanıyorlardı. Bazıları cadı kaynanalarla ve otoriter kayınpederlerle uğraşmak
zorundaydı. Bir eve gelin gittiklerinde ‘evin hanımı’ adını alıyorlardı ama
aslında o eve hanımdan çok hizmetçi oluyorlardı. Yine de durumlarından şikayet
etmiyor, kocalarından yardımı esirgemiyorlardı.” (Sayfa: 186)
* “Bazen
hiç ummadığın insanlar seni şaşırtır, fakat bu nadiren olur.” (Sayfa: 257)
05.04 | Okuma Köşem - Tanıtım
05.04 | Sanat Nehri - Yorum
06.04 | Kitap Prensesi - Karakter Analizi
06.04 | Colored Books- Yorum
07.04 | Sanat Nehri - Yazarımızı Tanıyalım
07.04 | Okuma Köşem - Yorum
08.04 | Kitap Kurdu Böjük - Yabancı Okur Düşünceleri
09.04 | Colored Books - Bu kitabı neden okumalıyız ?
09.04 | Kitap Kurdu Böjük - Yorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kopyala-Yapıştır yaparak İfade bırakabilirsiniz!
😂😉😊😋😍😘😗😙😚🙂🤗😇🤓🤔😐😑😶🙄😏😯🤐😮😥😣😒😓😔😕🙃😟😞😖🙁😢😭😦😰😳😵😡😠