MİM: Ya Öyle Olsaydı?
~Ya Öyle Olsaydı?~
Sevgili Orta Boy Popcorn beni yaklaşık 1 ay önce neredeyse
mimlemişti ama işlerimin yoğunluğu yüzünden maalesef sizlere bugün o mimi
sunmak zorunda kalıyorum. Bu gecikme yüzünden hem Orta Boy Popcorn bloğunun
sahibesinden özür diliyorum hem de beni mimlediği için teşekkür ediyorum.
Yalnız!... biz kitap severler bu kadar mı delirtilir demeden
de duramıyorum.
İşte o melun sorular ve bendenizin cevapları.
1)Ömrünüzün sonuna dek tek bir yazar okuyabilecek
olsaydınız, bu kim olurdu?
---Bu soru benim için çok ama çok zor. Düşünüyorum
düşünüyorum aklıma pek bir yazar gelmiyor ama sanırım “Barış Müstecaplıoğlu”
derim. Kendisi bana göre fantazyanın en iyi temsilcilerinden. Yabancı bir
yazarı seçecek olsaydım da herhalde bana adadan çıkış yolu yaratabilecek ve
maceraya sürükleyecek kişiyi, yani “Narnia Günlükleri”nin yazarı “C. S. Lewis”i
seçerdim.
2)Issız bir adaya gidecek ve yanınızda üç kitap alabilecek
olsaydınız, bu üç kitap hangileri olurdu?
---Eskiden 3 arkadaş seçerdik bu ne şimdi ya?
Düşünelim bakalım. Akıllılık yapıp ilk önce “Tek Ciltli
Yüzüklerin Efendisi” kitabını alayım. ^_^
İkincisi… Durun hayla düşünüyorum. Hımm… Sanırım “The 100”
kitabı. Kütüphanemde bana göz kırpıp duruyor ve
bende; “sıranı bekle” diyorum tabi.
Üçüncüsü… Sonunda. Sarah Jio’nun “Gündüz Sefası”. Aynı
şekilde kütüphanemden bana göz kırpıyor.
3)Bundan sonraki hayatınızı bir kitap karakteri olarak
yaşayacak olsaydınız –birebir aynı şekilde- hangi karakterin yerine geçmek
isterdiniz?
---Aklıma kendimi özdeşleştirebileceğim bir karakter
gelmiyor. Aslında geliyor gibi ama unuttum. Barış Müstecaplıoğlu’nun “Korkak ve
Canavar” kitabında yer alan sevimli, tüylü, minik ve bir o kadar da cesur bir
yaratık vardı. Adı neydi ya?... Hayla bulamadım. Hee… İnternetten buldum şimdi.
“LİDDEK”…
4)Kitaplardaki üç kadın ve üç erkek karakteri, başka
kitaplardaki karakter ile değiştirseydiniz… Seçimleriniz nasıl olurdu?
---Hayatımın en zor sorusu bu herhalde, ÖSYS bile bunun
yanında çocuk oyuncağı kalır ya…
İşte o şanslı / şanssız “3 Kızımız”;
Katniss Everdeen - Açlık Oyunları Serisi ~
Michelle Knight - Beni Bulun: Çünkü bu sizin hikayeniz olabilir…
Trish – Uyumsuz Serisi ~ Malala Yusufzay – Ben, Malala
Hermonie Granger – Harry Potter Serisi ~ Noujad Ali – Ben
Noujad, 10 yaşında bir dulum
Sizin de gördüğünüz gibi ben karakterlerimin üçünü
yaşanmışlıktan, üçünü ise hayali dünyadan seçtim. Nedeni mi?...
Katniss Everdeen, hayali kurguda /dünyada kaybolsa hiç
değilse bir kez aranıp bulunmaya çalışılır ama Michelle Knight 11 yıl boyunca
türlü işkencelere mazur kaldı ama onu ailesi de dahil hiç kimse aramadı.
Trish karakteri de gerçek hayattaki Malala gibi isyankar ama
Malala gibi eğitim hakkını savunduğu için başından vurulmuyor.
Hermonie Granger’ın onu farklı kılan sihirleri vardı ama
Noujad Ali’nin sihirleri ve fantastik dünyayı düşleyecek bir yaşamı asla
olmadı. Onun hayatını farklı kılan tek şey kendinden 10 kat daha yaşlı bir
kocası ve dramı olmasıydı.
Ve şimdi de Şanslı / Şanssız “3 Erkek” karakterimiz;
Albus Dambuldore – Lord Voldemort --- Harry Potter Serisi
---Eğer Lord Voldemort okul müdürü olsaydı nasıl olurdu
merak ediyorum. Tıslardı herhalde. ^_^
Aslında “Korkunç Bir Film” serisinin senaristleri bence buna
da bir el atmalı.
Sirius Black – Snape
--- Harry Potter Serisi
Ve Snape Harry’nin vaftiz babası olsaydı aynı uyuzlukları
sergiler miydi acaba?
“Derslerinini yaptın mı Harry?”
“Hayır efendim”
Patt… Bir kitap iner Harry’nin kafaya.
Peter Mellark – Açlık Oyunları ~ Barlas - Melekler Zamanı
Bence Fatma Erdek’in yazmış olduğu “Melekler Zamanı”
kitabındaki kızımız Esin, Barlas’ın uyuzluklarından ziyade ilk anda aşkı hak
ediyor. Hem Katniss ile Barlas’ın kafa yapısı da uyar gibi. (Esra Erol’daki
evlilik yorumcularına benzedim.) Peter sen ve Esin birbirinize aitsiniz.
Katniss’cim lütfen Barlas’ıda alıp git burdan.
5)Okuduğunuz kitaplardaki karakterlerden biri ile bir gün
geçirme şansınız olsa, kimi seçerdiniz?
---Aman Allah’ım son soru. Hele şükür… Hermonie Granger… Bu
arada hakkında yazdığım şeyler için özür dilerim Hermonie’cim.
Evet ben kimleri mimlesem bilemiyorum ama ortak eziyet
paydası diyerekten… Şaka şaka… bu kadar eziyete kimseyi zorlayamam. Bu yazımı
okuyan ve en azından sıkılmadan buraya kadar (sonuna kadar) gelen herkesi
mimliyorum.
Son olarak da beni mimleyen sevgili Orta Boy Popcorn bloğuna
sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. -Her ne kadar beni zorlayan sorular sorsa da.
- Blog sahibesinin cevaplarına ise BURADAN ulaşabilirsiniz
"Göz (Carrie)"
Kitabın Adı: Göz
Özgün Adı: Carrie
Yazarı: Stephen King
Çeviren: Esat Ören
Yayın Evi: Altın Kitaplar
Sayfa Sayısı: 239
Tür: Korku
– Gerilim, Fantastik
STEPHEN KING’E ŞÖHRET YOLUNU AÇAN
İLK KİTABI
Hor görüldü, taciz edildi,
küçümsendi…
Sınıf arkadaşlarının bir ucube gibi
gördüğü Carrie, tüm bu haksız muameleye sessizce katlandı… Ta ki, beklemediği
bir anda acımasızca bir davranışa maruz kalana kadar.
O an yıllardır içinde sakladığı güç
Carrie’nin en korkunç silahı haline geldi. Artık düşüncelerine gem vuramadığı
bir intikam makinesine, korkunç bir silaha dönüşmüştü.
“Ürkütücü ve korkunç… bu romanı
elinizden bırakamayacaksınız.”
-Chicago Tribune-
“Kanınızın donduğunu
hissedeceksiniz…”
-New York Times-
“Tüyler ürpertici ve korku dolu!”
-Pittsburg Post Gazette-
Yorum
Carrie White, aşırı dinci bir annenin yanında yıllarca yaşamış ve bu yüzden da gerçek yaşamdan soyutlanmıştır. Bu durum onun arkadaşları tarafından hor görülmesine, aşağılanmasına ve tacize uğramasına yol açmıştır ama Carrie’nin hiçbir kimsenin hatta kendisinin bile bilmediği ciddi bir telekinezi gücü vardır. Bir süre bu güç onun intikam silahı olacaktır.Okuduğum ilk Stephen King kitabı ama umarım son olmaz diyelim. Kitabı alma sebebim aslında film uyarlamasını izlemiş olmamdan kaynaklanmakta ama kitapdaki şu geçmişe dönüşler geleceğe gelişler beni biraz sıktı. Anlayacağınız Stephen Amca yine beni bunalttı.Lütfen yorumlarınızı bizden esirgemeyin...
Etiketler:
3Puan,
Altın Kitaplar Yayınevi,
Kitap Analizi,
Okuduklarım,
Roman,
Stephen King
"Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı"
Kitabın Adı: Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Özgün Adı: Harry Potter and the Order of
the Phoenix
Yazarı: J.K. Rowling
Çeviren: Sevin Okyay – Kutlukhan Kutlu
Yayın Evi: Y.K.Y. (Yapı Kredi Yayınları)
Sayfa Sayısı: 1114
Tür: Fantastik
Macera, Aksiyon
Tanıtım Yazısı:
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük
Okulu’ndaki beşinci yılında Harry, hayatını cehenneme çeviren sihirli/sihirsiz
pek çok şeyle başa çıkmak zorunda: Yaz tatilini yanlarında harcadığı aptal
akrabaları; beklenmedik bir anda ve yerde karşısına çıkan Ruh Emici’ler;
ergenlik çağının isyanları, heyecanları, korkuları; onun gösteriş düşkünü bir
yalancı olduğunu düşünenler; okulun işleyişine burnunu sokmaya çalışan Sihir
Bakanlığı; gelmiş geçmiş en berbat Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni;
ağır dersler, zor sınavlar, acımasız cezalar; sürekli yinelenen bir kâbus ve
acıyan yara izi; ona en yakın insanlardan birinin ölümü; beş yıl gecikmeyle öğrendiği
bir gerçek...
Serinin ilk dört kitabında
gözlerimizin önünde adeta etten kemikten bir büyülü dünya kuran J. K. Rowling,
yaratıcılığıyla yine başrolde: Satırlara ve satır aralarına serpiştirilmiş
zekice ayrıntılar, olay örgüsünü daha da zenginleştiriyor ve büyülü dünyaya
yeni renkler katıyor. Bu sürükleyici kitabı elinizden bırakamayıp kalınlığıyla
ters orantılı hızda okuyacak ve tıpkı Harry gibi bir sonraki okul yılını iple
çekerek Hogwarts’tan ayrılacaksınız.
Yorum
Woah! Hayatım boyunca okuduğum en kalın kitap ve gerçekten okurken büyük bir zevk aldığım belki de tek kitap.Harry Potter serisinin bütün filmini izlemiş bulunmaktayım ama şunu söylemeliyim ki anlatılmayan çok şey var. Aslında filmlerinden kitabın konusunu biliyoruz ama yine de özet geçersem eğer…Harry, Dursleylerden yeniden kurtulmak için Hogwarts’a dönme hayali kurmaktadır. Kuzeni ve arkadaşları kendisine karıştığı sırada çok sinirlenir ama bu siniri iki ruh emicinin ortaya çıkıp kuzenine ve kendisine saldırmasıyla son bulur. Bunun üzerine Harry kuzeninin yanında Patronus büyüsü yapmak zorunda kalır ve bu durum sihir bakanlığı tarafınca cezalandırılmasına hatta okuldan atılmasına yol açabilmektedir. Dahası okula döndüğünde ise onu bakanlık yandaşı bir karanlık sanatlara karşı savunma hocası beklemektedir. Ayrıca kimse Voldemort’un geri döndüğüne inanmamaktadır ki bu da Voldemort’un güçlenmesini engelleme planlarının önünde büyük bir engeldir.Gerilim ve Macera anlayacağınız tavan yapmış durumda.Lütfen yorumlarınızı bizden esirgemeyin...
"Mumya'nın Mezarı"
Kitabın Adı: Mumya’nın Mezarı
Yazarı: Giovanni Scognamillo
Yayın Evi: Kum Saati Yayınları
Sayfa Sayısı: 103
Tür: Korku,
Gerilim, Polisiye, Gizem
Tanıtım Yazısı:
On ya süren yoğun bir çalışmadan
sonra, yüzyıllardan beri soyguncuların, arkeologların dikkatinden kaçan bir taş
basamağın keşfi ekibi umutlandırdı. Kazıya devam edildiğinde taş basamakların
bir mezara vardığı anlaşıldı.
Ekipleri çoğaltıp altı gün sürece toprağı kazdılar, sonunda kocaman bir mezarın eşiğine vardılar. Karşılarında geçmişe açılan bir kapı ve kapının yanında mezar nöbetçisi köpek başlı Tanrı Anubis'in heykeli yükseliyordu.
Ancak bu buluşun ardından, yüzyıllardır tabutunda dirileceği intikam gününü bekleyen Ra Antef'in uyandıktan sonra saçacağı dehşet, kimsenin aklının ucundan bile geçmiyordu. Kehanet gerçekleşecek ve mumyayı rahatsız edenler, bunun bedelini ödeyeceklerdi.
Giovanni Sconamillo'nun kaleminden gergin bir mumya romanı.
Yorum
İlk önce yayınevine sitemim var. Bu kadar mı yazım yanlışlığı olur arkadaş. Ayrıca kitap içerisinde çevirmenin adı ve kitabın özgün adı neden yer almıyor hım…?Kitabın konusuna gelirsek; bir grup kazı araştırmacısı on yıllık bir araştırmaları sonucu bir mumya mezarı bulurlar ve iddia’ya göre bu mumya mezarı lanetlidir. Mumya iki mısır prensinden birine aittir ve diğer kardeşin iftiraları ve ihaneti sonucu öldürülmüştür. Bu yüzden de kardeşini öldürene kadar durmayacaktır ama kendini uyandıran araştırmacıları da öldürecektir.Aslında şunu söylemeliyim ki bu kitaba karşı beklentilerim oldukça yüksekti ama maalesef yer yer beklentilerimi karşılasa da olmamış ya. Ceset var da kan yok gibi fazla durgun geldi bana. Genel olarak bakacak olursam da yazım hataları da kitabı olumsuz etkiliyor maalesef ama yine de iyi diyebiliriz.Lütfen yorumlarınızı bizden esirgemeyin...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)