Kitabın Adı: Ak Möör (Beyaz Mühür)
Orijinal Adı: Ak Möör
Yazarı: Ömürbek Kudaybergen Uulu, Kayum Miftakov, Saparbay Bokoç
Uulu, Abdıkalık Çorobaev, Kalık Akiev, Asılbek Eşmambetov, Anar Tokombaeva, A.Tokombaeva,
B.Kebekova, S.Zakirov
Hazırlayan: S. Bayhodcoev
Yayınevi: İlim Yayınları
Türü: Yaşanmışlık, Destan, Dram, Aşk
Sayfa Sayısı: 150
YorumHer devir ayrı yaşamı, ayrı bir dramı barındırır içinde. Hayatın ne kar güzel yanları olsa da maalesef kötü tarafları da oluyor. Bu hususta belki de Kırgız Halk edebiyatının en iyi örneklerinden biri: “Ak Möör”. Birbirini sevdikleri halde kavuşamayan iki gencin hikayesi. Belki de Romeo ve Juliet eserinin asıl kaynağı. Bir yaşanmışlık Ak Möör. Bende, “Ak Möör”ün 7 varyantını okuyup filmini izleyen şanslı kişilerden biriyim. Her varyant birbirinden farklı ama bir o kadar da yakın. Benim halk edebiyatında en çok ilgimi çeken de bu husus. Halk edebiyatı ya da sözlü edebiyat türü öyle büyülü bir şey ki anlatamam. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin karakterlerin adı hiçbir şekilde değişmiyor. Ak Möör’de de işte böyle bir durum var. Bolot bir seyistir ve kuzenine aşıktır. Kuzeni Ak Möör’de yeğeni Bolot’dan hoşlanmaktadır. Gel görelim ki 67 yaşında olan 70’ine az kalmış olan Cantay Han 14-15 yaşlarında genç bir eş aramaktadır. Bir gün kulağına genç ve güzel olan Ak Möör ün adı gelir. İlerideki günlerde Ak Möör ile göl kenarında karşılaşan han ona aşık olur ve başlık parası olarak ailesine 10 at verip kısrak keserek kızı kendine eş yapar. Bunun üzerine bunu duyan Bolot seyisliğini yaptığı yerden ayrılarak Ak Möörün yanına gelir ama iş işten geçmiştir ve Ak Möör, Hanla birlikte ayrılmıştır oradan. Sonunda Bolot Ak Möörü bir boz üyün (Geleneksel Kırgız Evi/Çadırı) içinde tek başına bulur. Han 15 günlüğüne bir yere gitmiştir. Bolot üç gün Ak Möör ile kaldıktan sonra Ak Möör ona: “Hanın gelmesi yakındır sen bar git yoluna”,-der. Bunun üzerine Bolot oradan ayrılır. Daha sonra yeniden gelir ve Han ile görüşüp ona şiir okuyarak Ak Möör’ü kendisine ister. Buna sinirlenen han kılıcını çeker ama Ak Möör buna engel olur. Han da rıza göstererek Bolot’u ata bindirip yanına erzak ve altın,para vererek onu uzaklaştırır. Bu final durumu birkaç varyantta farklıdır. Kiminde Han Bolot’a ben öldükten sonra Ak Möör’ü alıp git der, kiminde ise Bolot’a bir kız vererek gönderir. Kiminde ise Ak Möör ve Bolot kaçar ve töre gereği Hanın oğlu Ak Möör’ü öldürür. İzlediğim Ak Möör filminin sonunda da keza böyle oldu. Han, Bolot’a: “Ben öldükten sonra Ak Möör’ü alıp git”,- dedi ama han öldükten sonra Ak Möör’de ‘geleneğimizde böyle bir şey yok’ denilerek öldürüldü.Kitap genel olarak kısa kısa yedi varyanttan oluştuğu için açıkçası aynı hikayeyi tekrar tekrar okumak sıksa da genel olarak söylemeliyim ki çok sevdim. Kırgız gelenekleri, adetleri, yaşamları bu kitapta ve bizim kültürümden de hiçte bir farkı yok. Ne de olsa bir milletiz değil mi?
Daha önce hiç karşılaşmamıştım bu kitapla. Okumayı isterim bir gün.
YanıtlaSilYorumunuz için çok teşekkür ederim. Sever misiniz bilmem, ama okumanınızı kesinlikle tavsiye ederim.
Sil